Çok eleştirilen konulardan biri de eğitim sistemimiz oldu son zamanlarda..bunu iyi niyetle eleştirenler olduğu gibi yumuşak karın bulup oraya vurmaya çalışanları da gördük maalesef..

Evet, onların bu içler acısı hali bile gösteriyor ki bu işte pek başarılı olamamışız.

Oysa ki eğitim, her vatandaşa eşit dağıtılması gereken bir vatandaşlık hakkıdır.

Yani bu konudaki eşitlik hakkı, eğitim hakkında önce gelmelidir. Varsa herkese, yoksa herkese.. Zira kimseyi kimseden üstün kılmak istememek gerekir. Bu şeytanlığı uzun yıllar yaptılar.

Sürekli mazeret üretip suç savma pratiğini etik bulmayan biri olmama rağmen rahatlıkla söyleyebilirim ki...

Sorundan en fazla şikayetçi görünenler, sorunun temelde kaynağını oluşturan bu kişilerdir.

Nasıl mı?

Kendi medeniyetine uzak..

Kendi değerlerinin cahili..

Dahil olduğu millet hariç herkese hayranlık duyan.

İster istemez bu kompleksli davranışı, "ağlamayan çocuğa süt vermezler" düşüncesiyle avantajlı yaşam biçimi olarak içselleştirip, hep ve her şeye karşı aç olma yöntemini geliştirmişler!

Ve aslında tam manasıyla bir eziklik timsali bu aşağılık durum ile ilgili kendi kafalarında nasıl bir alâka kurduklarını halâ çözemememiz şöyle dursun.. sosyal çevresine bunu bir meziyet olarak sunmalarına hakikaten şaşkınlıkla bakakaldığımız tipler.. Hem sürekli isterik, hem avantaj yakalamak için zırlıyor, hem de onurlu(!)

Boyunlarından sıkı sıkıya bağlı oldukları zincirlerinin reklamını yüzsüzce yapmaktan bir an bile vazgeçmemeleri, sahip olduklarını sandıkları statüyü kendi mahallelerinin baskısıyla kaybedeceklerini düşünmelerinden kaynaklanıyor zannımca.

Bu anlattıklarımız maalesef eğitilerek cehalet madalyasına layık görülmüş bir kalabalığın hal-i pür melali..

Peki suç kimin?

Ve durum tam olarak, attık suçu çekildik kenara..bu bize yetti!

Oysaki bu durumu masaya yatırdığımızda, ya da sakin kafayla münazara edebildiğimizde aklın yolunun tek bir yere çıktığına dehşetle şahit oluyoruz ki, sonuç olarak beğenmediğimiz iyi eğitilmiş cahil, eğitilmemiş cahili toplumun her kesiminde ezer..

Zira kanaâtleri oturmuştur.. Yolun sonunda uçurum dahi olsa hipnoz halinde sarsılmadan yürür, beraberlerinde herkesi sürüklerler.

O YÜZDENDİR Kİ..

Bir şortu

Bir sanatçı görünen etki ajanını..

Bir miniyi

Bir mebus görünen örgütçüyü.

Bir askılıyı

Bir banka soyguncusunu

Bir küçük emrahın hain cici baba amcasını..

Bir renkli merdiveni

Bir gazeteci kisvesindeki haini

Bir temelinden külliyen yalanı

Bir altı bomboş sözü

Senden bir milyon kat daha iyi savunur!

Bir kafası cama sıkıştırılan kadın sahnesi hayaliyle,bir nesil büyütür.!

Bin dörtyüz yıldır sen ona abdesti öğretememişsindir ama Müjde Ar'ı en cübbelimiz bile tanır.

Kim başarılı?

O yüzdendir ki..

O kafayı camdan kurtarır kurtarmaz pürü pak oluverir, sen ilk darbede ya o cam filmine dolanır, ya kafanı patates yarar, ya da naylon torbada boğulursun!

O yüzdendir ki..

O, Ömrünü sen düşmanlığıyla, din düşmanliğıyla geçirir ama, son tahlilde araya bir umre bir tesbih sıkıştırır..

O olur hacı ağa, sana da kalır münafıklık.. Yersen nasıl oldu bu şimdi der, buna da şaşar kalırsın!

Öyle anlatır ki, "doğru mu acaba?" diye çelişkiye düşer isyan eder, gidip abidik kubudik cıa'ya bağlı satılık adamların, natocu kadınların peşine düşersin.