Türkiye Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve iktidarının seçim dışı yollarla devrilmesini işaret ederek gündeme gelen muhalefet kanadının planlarını Mısırlı bir gazeteci olan Sabır Meşhur değerlendirdi.

ERDOĞAN 3 YOLLA DEVRİLİR

Erdoğan iktidarının üç yolla devrilebileceğini bunların; istifa, vefat ve darbe yolları olduğunu kaydeden Meşhur, bu bilgilerin aynı zamanda dikkate alınması gereken istihbari bilgiler olduğunu da söyledi. Emeviler döneminden örnek vererek durumu açıklayan gazeteci; Mısır, Sudan ve Yemen'in yanısıra Türkiye tarihinde de bunun örneklerinin olduğuna dikkat çekti. Bu nedenle bu haberlerin önemsiz olmadığına dikkat çekti.

LAİK MUHALEFET DESTEKÇİLERİNİ HAZIRLIYOR

Laik muhalefet kanadın Erdoğan aleyhine yapılacak muhtemel bir hamleye karşı destekçilerini hazırlamak ve onaları cesaretlendirmek için bu açıklamaları yaptığını kaydeden Meşhur, bunun aynı zamanda AK Parti destekçilerinin zayıflatılması için psikolojik bir hamle olduğuna da dikkat çekti. Muhalefet liderinin mesajında "Erdoğan destekçilerinin cezalandırılması" mesajının verilmesini bu görüşüne destekleyici ifade olarak da ayrıca belirtti. Mursi'nin devrilmesinde de devlet yetklililerinin benzer şekilde korkuyor olmasının payının büyük olduğunu ifade etti.

TÜRK SİYASİ SİSTEMİ KENDİNE MÜNHASIR BİR SİSTEMDİR

Meşhur Türk siyasi sisteminin kendine özgün bir tarzı olduğunu da ifade ettiği açıklamasında, Türkiye'nin siyasi sisteminde bir başka ülke bulunmaması bu nedenledir, dedi. ABD, İngiltere, Fransa ve diğer ülkelerde kapitalist anlayıştaki rakip siyasi güçlerin rekabetine dikkat çekerken, bunlar karşısında kominist yada bir başka anlayışa sahip muhalefet anlayışının galip gelmesinin söz konusu olamayacağını ifade ederek, Türkiye'de ise laik ve islam olmak üzere iki farklı birbirine muhalif anlayışın birinin düşürülmesinin diğerini getirdiğini ifade etti.

SİSİ İSLAM KARŞITI OLARAK AMERİKA TARAFINDAN GETİRİLDİ

Mısırlı gazeteci Meşhur, Mısır'da devrilen İhvan-ı Müslimin Partisi ve lideri Mursi'nin devrilmesi ile gelen yeni iktidarın bile İslami referansları ileri sürerek kendine meşru bir zemin açmaya çalışmasına dikkat çekerek, Türkiye'de ki sistemin bundan farklı olduğunu savundu. Fakat Amerika'nın İslami bir parti istmediğini açıkça beyan etmesi ile darbe ile Sisi'nin getirilerek bu döngünün bozulmasını istediğini ve Sisi'yi getirdiğini açıkladı.

Benzer bir şekilde Türkiye'de de yargı ve askeriye aracılığıyla laik partiler arasında bir muhalefet döngüsü oluşturulmaya çalışıldığını ancak Erdoğan'ın İslami bir parti olarak bunu değiştirdiğini kaydeden gazeteci, Erdoğan'ın da bu döngü kırılana kadar ki mücadelesinden bahsetti.

CHP, İYİ PARTİ ve HDP'Yİ İSLAM PARTİSİNE DÜŞMANLIK BİRLEŞTİRDİ

Laik muhalefet olan cephe olarak tanımladığı CHP, İyi Parti ve HDP için son Cumhurbaşkanlığı seçiminde birşey farkettiklerini söyleyen Sabır Meşhur, Muharrem İnce'nin laik CHP'den, Selahaddin Demitaş'ın laik HDP'den ve Meral Akşener'in ise laik milliyetçi İyi Parti'den oy alıp laik kesimin toplamda %48 oy toplayabileceklerini anladıklarını söyledi. Ancak bu üç laik partinin iki şeyi anladıklarını şöyle ifade etti: “Bir sorun, bizler kavga ediyoruz. Ve uyuşamıyoruz. Yani laik sol parti CHP'nin bir adayı, Milliyetçi laik İyi Parti’nin Meral Akşener adlı bir adayı, laik ve solcu Kürt HDP’nin Selahaddin Demirtaş adında bir adayı var. Peki neden birleşip tek bir adayla seçime giremiyoruz?” dediklerini ve İslam partisine olan düşmalıkları ile birleştiklerini ifade etti. Böylelikle birleşerek %48'in desteğini almak istediklerini ifade etti.

İSTANBUL BELEDİYE SEÇİMLERİNDE UYGULADILAR

Laik muhalefetin birleşerek gücünü birleştirip Erdoğan'ı yenme stratejisinin ve Erdoğan'ın İslami partisinden de %3'lük oy alma hedefinin olduğu planı CHP, HDP ve İyi Parti'nin birleşerek İstanbul seçimlerinde uyguladıklarını kaydeden Meşhur, bu yöntemle büyük şehirlerin idaresini ele geçirdiklerini ifade etti.

DAVUTOĞLU AK PARTİ'NİN İSLAMİ TABANINDAN OY ÇEKME PROJESİDİR

İslami bloktan kabul edilen bir isim olarak görüldüğünü ifade ettiği Ahmet Davutoğlu'nun AK Parti seçmeninden bir blok bölme hamlesi olarak yeni seçimlere hazırlık içerisinde olduğunu kaydeden Sabır Meşhur, Erdoğan'ın bu şekilde yıkılmasının planın bir parçası olduğunu iddia etti. Mısır'da buna benzer bir yönetimin yakın zaman da uygulandığını örnekledi. Davutoğlu'nun Erdoğan karşısında iktidar olmasının imkansız olduğunun bilindiğini kaydeden gazeteci, CHP'li Ekrem İmamoğlu karşısında Erdoğan'ın oylarının bölünmesi için parti kurarak Erdoğan'a saldırmaya görevli olduğunu kaydetti. Davutoğlu'nu Mısır'daki Abdulminim Ebu'l Futuh'un üstlenerek Mursi'ye rakip olarak seçimlere sokulduğunu ifade etti. Amacının kendisi kazanamayacağını bilmesine rağmen Mursi'nin de kazanmaması için aday olduğuna vurgu yaptı. Ancak Amerikan istihbaratının bu projede başarılı olmadığını ve Mursi'nin az bir farkla kazandığını kaydetti.

PARTİ MÜCADELESİ DEĞİL KİMLİK MÜCADELESİDİR

Türkiye'de artık parti mücadelesinin değil kimlik mücadelesinin esas olduğu bir siyasi atmosfer olduğuna değinen gazeteci, Türkiye'nin İslam mı yoksa laik bir kimliğe mi sahip olmak istediğinin mücadelesi olarak süreci yorumladı. Eğer bu kimlik arayışında laiklik öne çıkarsa bundan sonraki süreçte laik partilerin yarışacağını, İslam'ın ön plana çıkması durumunda ise İslam partileri arasında bir siyasi mücadelenin başlayacağını savundu.

Kaynak: Beyaz Gündem