Millet tek olduğu sürece, vatan da tek kalacaktır.

Küffar, milletin idrakindeki tek millet algısını laiklik aparatıyla yıprattı. Nitekim 100 yıl öncesine kadar imparatorluk bünyesindeki her millet, kendi dinleri esas alınarak tasnif edilirdi.

Yahudiler siyonizm üzerinden kendilerini tek millet olarak ilan etmişken ve Hıristiyan alemi Avrupa Birliği sayesinde kendi millet olgularını pratiğe dönüştürmüşken,

Müslümanların önündeki engel kıytırık bir algı meselesidir aslında...

Ecdadın kadim politikasını benimser ve yeniden tüm müslümanları idraklerde tek millet olarak tasavvur edersek,

Bütün İslam coğrafyası müşterek vatan olarak tecelli edecektir.

O kadar basit ki aslında...

Ve üreteceği kazanım tahayyül dahi edilemez.

***

Çok değil 15 yıl öncesine kadar, memleketin bütün kaleleri zapt edilmişti.

Ülke yöneticileri ve dolayısıyla milli irade şamar oğlanına dönmüş, iç ve dış vesayet erkleri memleketi rehavetle soyuyorlardı.

Son 50 yıl da 2.5 tirilyon dolar faiz ödedi, bu mazlum millet...

Çocuklarımızın rızkını, küffarın bebesinin sofrasına taşıdılar.

Bugün hâlâ bu meşum işgalin izlerini silmek için çabalıyoruz.

Son 10 yıl içerisinde edindiğimiz en büyük kazanım, milletin idrakinde ve yüreğinde ortaya çıkan dönüşümdür.

Bu dönüşüm, memleketin bağımsızlığının ve bekasının teminatıdır.

Yakın tarihimizde ki temel sorunumuzun bağımsızlık olduğunu gördük ve bağımsızlığın kazanımlarının ortaya koyduğu ihtişamın lezzeti dişimize değdi bir kere...

Anadolu halkları, Türkiye yurtseverliği paradigması kapsamında müşterek bir gelecek inşa edilebileceğini ve tüm aidiyetleriyle birlikte beraberce tek bir millet olabilleciğini ve bu millet anlayışının bölgeye huzur getirebilecek yegane unsur olduğunu kavradı.

Bize düşen, bu dönüşümü ilelebet muhafaza etmektir!

Kahrolsun Emperyalizm ve Yaşasın tam bağımsız yeni Türkiye!...

***

Musul veya Kerkük bizi kesmez!...

Menzilinize başka bir hedef koyun...

Mesala, ilk etapta Ortadoğu Parlemantosu liderliği gibi...

Başkalarının vatan bellediği toprakları gasp etmeye gerek kalmadan, yeni çatışmalara zemin hazırlamadan, kalıcı barışı tesis ederek meşru yollardan muzaffer olmak gibi,

Rasyonel bir hedef.