Nasreddin Hocanın canı bir gün et çekmiş, çarşıdan 2 okka et almış, akşama pişirmesi için hanımına bırakmış. O sırada hanımının akrabaları misafirliğe gelmiş, hanımı eti pişirmiş afiyetle yemişler. Akşam eve gelen Hoca et beklerken, kapuska görünce etin akıbetini sormuş tabi. Hanımı eti kedi yemiş diyince, hoca tartmış kediyi, bir teraziye bir hanımına bakmış, seslenmiş hanımına. Hanım hanım kedi buysa et nerde et buysa kedi nerede.

Defalarca duyduğunuza eminim bu hikâyeyi, aslında bizim hikâyemiz, Türkiye’nin hikâyesi.

Yıllarca et fiyatına kapuska yemiş insanlar olarak zihinler körelmeye başlıyor tabi. Daha önce ülkede olmayan türlü hizmetler önümüze serilince birden eski günler unutuluverdi. Devlet yapacak tabi diyince herşey halloluverir oldu. Nedense bu devlet daha önce yoktu, hiçbir görevi de yoktu. Bugün yazmış bir abimiz, ulan bundan önce bizim vergileri Yunanistan mı topluyordu diye, işte tam öyle.

Geçenlerde bizzat kendi gözlemlerim ve çizimimle anlattığım üzere; çok fena tembellik ve israf var, çizdim yani, tarihe bir not düştüm.

Bir de işkembeye karşı rakamların diline bakalım. Söz çok fazla rakama boğmayacağım bu sefer.

Ak Parti öncesi 3 yıl (2000-2001-2002) ve son üç yılı (2015-2016-2017) değerlendirelim.

Ak Parti öncesi 3 yıllık süreçte: Ortalama GSYH 258,48 Milyar TL

Son Üç Yıl: Ortalama GSYH 2684,03 Milyar TL (On katına çıkartılmış)

İsraf diye herkesin konuştuğu Merkezi Yönetim Bütçesine bakalım. Bu bütçede bakanlıklar, meclis, belediye, KİT, Üniversiteler, emekli maaşları, sosyal ödemeler v.s. GSYH’nın yüzde kaçı bunların finansmanına harcanmış bakalım.

Ak Parti öncesi 3 yıllık süreçte GSYH’nın %33’ü Merkezi Yönetim Bütçesine ayrılmış.

Son Üç Yıl: %22 (GSYH on kat büyürken bütçeye ayrılan paydan da %11 tasarruf yapılmış.)

Şimdi bir de Merkezi Bütçenin faize ödediği paraya bakalım:

Ak Parti öncesi 3 yıllık süreçte: Merkezi bütçenin ortalama %43,3 ‘ü faiz ödemesine harcanmış.

Son Üç Yıl: %9 (Merkezi bütçenin %34’ü oranında tasarruf.)

Peki Bütçe açığının GSYH’a oranı neymiş bakalım derseniz.

Ak Parti öncesi 3 yıllık süreçte: %10,17

Son Üç Yıl: %1,2 (Yine on katı tasarruf)

Küçük bir anektod, 2002 yılındaki bütçe açığıyla 2016 yılı bütçe açığı miktar olarak hemen hemen aynı olmasına rağmen 2016 yılı GSYH’sı 2002 yılının tam 12 katı.
Peki Merkezi Bütçenin İç+Dış Borç Stoku ne olmuş derseniz.

Ak Parti öncesi 3 yıllık süreçte: GSYH’nın %59,2

Son Üç Yıl: %28,7 (Oransal olarak borç stoku da yarıya düşürülmüş.)

Şimdi tüm bu tabloyu görüp de israf var diyebilirmiyiz. Tabi deriz, sonuçta dilin kemiği yok ve ben zaten çizerek de anlattım. Adam kendi bindiği araca makam sahibinin binmesini kabullenemiyor. Ve tabi ki israf herşeye rağmen var, çünkü Türk milleti şaaşayı seven bir millet, kişilerin gerçek hayatta yaptığı kadar lüx ve israf devlette de var. Bunun tek çaresi de devlete yetiştireceğimiz nesilleri şekillendirmekten geçiyor. Ancak devleti asıl sömüren koca hortumlar kesilmiş durumda.

Yıllardır bütçe dengeli şekilde açıklarını azaltırken ülke istikrarlı şekilde büyüyor.

Peki şimdi israf var diyenler kimler. Ecevite çok dürüst adamdı ford tanusu makam aracı olarak kullanırdı diye konuşanlar. Ulan mercedese binseydi de faiz baronlarına az yedirseydi devleti. Onun ülkeyi yönettiği dönemdeki borç yükü kademeli olarak halen devam ediyor sırtımızda.

Şimdi elinizi vicdanınıza koyun da düşünün. 2002 öncesi kamu imkanlarıyla 2018 yılındaki imkanları değerlendirin. Ulaşımdan altyapıya, enerjiden savunmaya, derslik sayısından yatak sayısına, havlimanı sayısından üniversite sayısına, yenilenen kamu hizmet binalarına, üretimdeki yerlilik oranlarına, kamu imkanlarından yararlanma sıklığına kadar resmi rakamlarıyla ortaya koyabilecek olan varsa buyursun gelsin.

Ama önce şu kedinin yediği eti bi getirsin hele.

Not: 2002 yılı Ak Parti'nin hükümete geliş yılı ancak 3 Kasım yani geçmiş hükümetin bütçesi uygulanmak zorundaydı. Ve 2013 Haziran ayına kadar İMF’den tahsil edilen borcu da bu hükümet ödedi.

Not 1: Özelleştirme konusunda da birşeyler karalayacam. Paylaşımdaki rakamları bir yerlerde saklayın lütfen.

Not 2: Veriler Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğünden (BUMKO) alınmıştır.