COVID-19 salgınının belki de en önemli sosyal etkisi evliliklere oldu. Varsayılan sürelerden çok daha fazlasını birlikte geçirmeye başlayan çiftler birbirlerine olan bağlılıklarını kaybetmeye başladı. Bir Samsun boşanma davası avukatı tarafından hazırlanan rapora göre yalnızca Samsun ilinde dahi boşanma davalarındaki artış dikkat çekici. Raporda Aile Mahkemelerinde görülen davaların %40 oranında artış gösterdiğine yer verildi. Bu oranının Türkiye’nin diğer illerinde de aynı seviyede artış gösterdiğini tahmin ediyoruz. Zira halihazırda ekonomik, sosyal ve sağlık açılarından insan hayatı için büyük bir problem teşkil eden salgının ne zaman biteceğini de kestirebilmek mümkün değil. Bu nedenle hem kadının hem kocanın evlilik birliktelikleri için daha fazla çaba göstermeleri gerekmektedir. Aksi halde çiftlerden biri beklenmedik bir boşanma kararı alabilecektir.

Pandeminin bir diğer hukuki etkisi de ceza davalarında bir artışa sebep olması oldu. Sanılanın aksine insanların sokaklarda olmasını yasaklamak suç oranlarını azaltmadı. Karadeniz’in en yüksek nüfuslu illerinden Samsun baz alınan bir rapor Samsun Ceza Avukatı tarafından hazırlandı. Rapora göre başta uyuşturucu suçları, cinsel suçlar, dolandırıcılık gibi suçlar olmak üzere tüm suç türlerinde bir artış meydana geldi. Pandeminin ne zaman sona ereceğini kestirmek mümkün olmadığı için sosyal kurumlar tarafından bu artışı engelleyici çalışmalar yapılması elzemdir. Aksi halde tüm Türkiye’de suç işleme oranlarının artışı ciddi bir seviyeye çıkacaktır. Şimdi önlem alınmaz ise daha sonra engellenemez seviyelere çıkılması önlenemez.

Salgının hukuki etkilerinden bahsederken maddi anlamda en büyük sonuçlardan biri olan tazminatlara değinmemek olmayacaktır. Hem boşanma davalarında hem ceza davalarında ortaya çıkan tazminat alacaklarının kaynak sayısı ve miktarları da arttı. Samsun Tazminat Davası Avukatı tarafından açıklanan sayılara göre pandemi sebepli suçlar ve diğer zararlar için daha şimdiden tazminat davaları açılmaya başladı. Bu davaların nasıl seyredeceği ya da sonuçlarının nasıl olacağı ise henüz belli değil. Zira şimdiye kadar Yargıtay’dan bu durumlara emsal teşkil edecek nitelikte bir karar ortaya çıkmadı. Emsal kararların gelmeye başlaması ile tazminat davalarında da artışın devam edeceğini hatta şimdiki seviyeden daha yükseklere çıkacağını tahmin edebilmek çok da zor değil.