Danişmendame'de der ki...

Oğuz'un Çavuldur boyundan olan güçlü, kuvvetli ve cesur bir başbuğ idi. Alp Arslan'ın Malazgirt Zaferinden sonra fetih için Bizans üzerine gönderdiği, Kastamonu ve Gerede bölgesine kadar ilerleyen bey kişilerdendi...

Bundan sonra hakkında günümüze kadar gelen bilinenlerden ne varsa, Bizans İmparatoru Aleksios Komnenos'un kızı Anna Komnena, "Aleksiada" adlı eserinde anlatır...

Çaka adlı yiğit ve vakarlı kişi, 1078 yılında kendilerinden sayıca üstün bir kuvvete esir düşer. Yanındaki yaralı arkadaşını kurtarmak için, geri çekilen diğer arkadaşları ile gitmemiş ve onlarca kişi ile saatlerce tek başına mücadele etmişti...

Kıpçak Türklerinden olan savaştığı komutan onun öldürülmesini engeller. Kahramanlığını ve yeteneklerini imparatora da anlatır. Aynı zamanda zekası ile de dikkat çekmiştir.

Üç yıl kadar, özel imtiyazlar ve eğitimle geçen bir esaret dönemi yaşar. Yunanca ve Latince öğrenir. Bizans denizciliğine merak sarar. Bizantium ya da Kostantiniyye denen bu şehire aşık olur ve bu şehrin sahibi olmayı kafasına koyar.

Sultan Alp Arslan'nın onları Amadolu'ya göndermeden hemen önce söylediklerinden bir söz var ki hiç unutmaz... O Kutlu Rasul'ün sözleri...

"Kostantiniyye elbet fethedilecektir. O fatih kumandan ne güzel kumandandır; o fatih ordu ne güzel ordudur."

1081 yılına gelindiğinde Bizans İmparatoru değişir. Çaka Beyin elindeki imtiyazlar alınır. Bunu duyan Çaka, bir yolunu bulur ve Peçenek Türklerinden gemiciliği bilen bir grup ile beraber Kostantiniyye'den ayrılır.

Bu arada Balkanlardaki Peçeneklerle de iletişime geçerek, 8 bin kişilik bir ordu kurar. 40 tane de gemi yaptırır.

Urla ve Foça'yı alır. İzmir'i alınca evlenir. Kardeşi Yalvaç ve eski silah arkadaşları ile bir araya gelir.

Bizans üzerine ordu gönderir. İlk Türk denizcisi Çaka Bey, Koyun Adası Savaşı olarak bilinen, ilk Türk deniz galibiyetini alır.

Bizans bir ordu daha gönderir. Onu da karada yener. Çaka Bey, Ege Denizini Midilli dahil hakimiyeti altına alır. Sonra Selçuklu'nun başına geçen Kılıçarslan ile de ittifak kurar.

Türklerin denizde ve karada yenilmeyeceğini gören Bizans, başka çözümler arar.

1090 yılında Çaka, kızını Kılıçarslan ile evlendirir.

Zamanla Ege ve Batı Anadolu'da bağımsız bir beylik kurar... İstanbul üzerine damadı Kılıçarslan'ın da katılacağı bir sefer sırasında iken, Çanakkale kuzeyinde Abidos mevkiinde Selçuklu karargahında misafir iken, ziyafet esnasında haince öldürülür.

Bizans, yapacağını yapmış, sahte bir kurgu ve yalancı şahitlerle genç ve toy Kılıçarslan'ı Çaka Beyi öldürtmeye ikna etmişti... Kılıçarslan'ın çevresinin de zaten uzun zamandır Çaka'yı rakip görüyor olması, bu işi hiç zorlaştırmamıştı.

Tecrübesiz, toy ve gözünü hırs bürümüş olan genç Selçuklu da yapacağını yapmıştı.

Sonrası... Bizans karşı saldırıya başlar...

İznik geri alınınca, Bizans ve Hristiyan dünyası Türklerin de yenilebildiğini, tanrısal bir savaş yetenekleri olmadığına inanır... Ve böylece aslında Türkleri tamamen geri kovmak için halka Kudüs masalları anlatarak haçlı orduları toplanmaya başlanır.

Artık bundan sonraki savaşlarda en büyük yük, kendisine rakip olur diye en büyük ortağını ve kayınpederini öldüren Kılıçarslan'ın üzerine düşecektir. Haçlılar en fazla zararı, Selçuklu'ya verecek; sonra da, Ortadoğu'da uzun yıllar sürecek bir istikrarsızlık başlayacaktı.

Tarih bu... İşte ibret alınsın diye var. Birlik olmayan aslanların inini, gün gelir sırtlanlar basar.