İnne İbrahime kane ümmeten...
Şüphesiz ki İbrahim, tek başına bir ümmet idi.

Kolay değildir ümmet olmak... Hele ki yalnız bir ümmet olmak hiç kolay değildir. Önce düşenebilen ve muhakeme edebilen bir akla; sonra vicdanında dünyalara meydan okuyan bir imana sahip olmaktır tek başına ümmet olmak.

Ümmet olmak, aramaktır... Her birinde üçyüz milyar yıldız olan üç yüz milyar tane galaksi içinde kendini aramak ve topluiğne batmış bir parmak ucundaki pıhtıda milyarlarca hücreden sadece birindeki DNA'da kendini bulmaktır.

Ümmet olmak sorgulamaktır... Doğan ve kaybolan yıldızı, muhteşem görkemiyle dolunay ve hilali, gecenin karanlığını aydınlatan güneşi sorgulamaktır.

Ümmet olmak putları kırmaktır... Sadece taştan veya helvadan olanları değil, kağıttan, dijital hesaplardan, makamdan, şöhretten ve güçten oluşan putları kırmaktır. Korkmadan, çekinmeden, dünün ve yarının hesabını yapmadan sadece kırılması gerektiği için kırmaktır putları...

Tek başına ümmet olmak, iman ve vicdanın hakikatını yaşamak için, tek başına ateşlere atılmaya hazır ve razı olmaktır.

Çok farklı bir kökü vardır ümmet kelimesinin... Anne ve imam ikisi de ümmet ile aynı kökten gelir. Ne kadar zordur anne olmak... Cenneti ayaklarının altına alan bir anne, bir evlat annesi... Geleceğe filizler yetiştiren bir anne ve o yetişenlere önderlik edecek imam... Hepsi muhteva olarak ümmet kavramının içinde vardır.

İyyake na'budü ve iyyake nestain... Yalnızca ve yalnızca sana kulluk eder ve yalnızca ve yalnızca senden yardım dilerim. Ümmet, kula kulluk etmez. Makama, şöhrete, paraya ve nefsine kulluk edip bunlardan yardım beklemez. Doğru bildiğini bir kazanç ya da menfaat için değil de, sadece doğru olduğu için yapabilen bir ümmet olmaktır, ümmet olmak...

Ümmet olmak, dava için önce kendi evladını kurban etmeye hazır olmaktır. "Benim adamım yapmaz, benim adamım çalmaz, bizden hırsız çıkmaz, bizi böyle lekeleyemezsin, biz haram yemeyiz" sözleri sadece ve sadece şeytana zemin hazırlama sözleridir. Namaz kılmadan önce niye abdest alınır? Temizlenmek için. Temizlenmeden huzura çıkılmaz. Temizlenmeden kutlu bir davaya sahip çıkılmaz.... Yola çıkarken abdestinden emin insanlarla omuzdaş olunur.

Dünyanın en etkili konuşan adamı, dünyanın en güzel sözleriyle, dünyanın en büyük stadyumunda insanlara seslense, tek başına imanı ve vicdanı ile yaşayan bir ümmet kadar etkili olamaz. Piyasada dünya dolusu şovmen ve güzel konuşan insan var... Düşünün.

Hak etmeyen ve davayı özünde yaşamayan insana rağbet, bir defa olur, iki defa olur, hadi üç defa da olsun diyelim ama daha fazlası olmaz.... Siyasi anlamda düşünün bunu da... Tek başına dünya siyasetinde ümmet olmaya çalışan biri yok mu?

Marifet iltifata tabidir. Ümmet olamıyorsak, hiç olmazsa ümmet olmaya çalışana layık olduğu değeri verelim.

Selam ve dua ile.