Benign prostat hiperplazisi (BPH), yani iyi huylu prostat büyümesi özellikle ileri yaş erkeklerde sık görülen bir sağlık sorunudur ve işeme şikayetlerine ve yaşam kalitesinde bozulmaya neden olabilir. Holmium Lazer Enükleasyonu (HoLEP), minimal invaziv cerrahi tekniklerden biri olup, açık prostatektomiye alternatif olarak geliştirilmiştir. Ancak bugün gelinen noktada HoLEP, BPH tedavisinde avantajları ile altın standart diye tanımlanan yöntem olmuştur.
Giriş
Benign Prostat Hiperplazisi (BPH), prostat bezinin yaşlanmaya bağlı olarak büyümesiyle ortaya çıkan ve sonuçta idrar akışının bozulmasına bağlı olarak ciddi semptomlara neden olabilen bir hastalıktır. Günümüzde, BPH tedavisinde ilaç tedavileri ve cerrahi yöntemler kullanılmaktadır. Cerrahi tedavi seçenekleri arasında Transüretral Prostat Rezeksiyonu (TURP), Açık Prostatektomi ve lazer bazlı teknikler yer almaktadır. Bu bağlamda, Holmium Lazer Enükleasyonu (HoLEP), özellikle büyük prostat hacmine sahip hastalar için açık cerrahiye alternatif olarak geliştirilen güvenli ve etkili bir seçenek olarak öne çıkmaktadır.
HoLEP ameliyatı nasıl yapılır?
Holep ameliyatı, Holmium lazer enerjisi kullanılarak prostat dokusunun enükle edilmesi (kapsülden ayrıştırılması) ve morcellasyon tekniği ile parçalanarak vücut dışına alınması esasına dayanan bir yöntemdir. İşlem sırasında, lazer enerjisi sayesinde prostat dokusu kapsülden kanamasız bir şekilde ayrılır ve daha sonra morcellator adı verilen bir cihaz yardımıyla küçük parçalara ayrılarak mesaneden dışarı çıkarılır. Bu teknik, özellikle büyük prostatları 80gr’dan büyük olan hastalar için ideal olup, kanama riskini azaltır ve daha kısa hastanede yatış süresi sağlar.
HoLEP'in Avantajları
HoLEP’in diğer cerrahi tekniklere kıyasla birçok avantajı bulunmaktadır:
1. Minimal Kanama Riski: Lazer enerjisinin koagülasyon etkisi sayesinde kanama riski önemli ölçüde azalır. Bu durum, kan sulandırıcı ilaç tedavi alan hastalar için önemli bir avantaj sağlar. Bu avantajı sayesinde kan sulandırıcı kullanan, özellikle kalp hastaları için ideal bir tedavi yöntemi haline gelmiştir.
2. Daha Hızlı İyileşme Süreci: HoLEP sonrası kateter (sonda) süresi ve hastanede yatış süresi açık prostatektomiye kıyasla daha kısadır. Hastalar daha kısa sürede normal hayatlarına dönerler.
3. Etkili Doku Çıkartma: HoLEP, prostat adenom dokusunun tamamını çıkarabildiği için uzun vadeli sonuçlar açısından daha başarılıdır.
4. Büyük Prostatlarda Kullanılabilirlik: Geleneksel TURP yöntemi genellikle 80-100 ml'den büyük prostatlarda uygulanamazken, HoLEP büyük prostatlarda bile etkili bir tedavi yöntemi olarak öne çıkar.
5. Tekrar Ameliyat Riskinin Düşüklüğü: HoLEP sonrası geride prostat adenom dokusu kalmadığı için yeniden cerrahi müdahale gereksinimi TURP ve diğer tekniklere kıyasla daha düşüktür.
HoLEP ve Diğer Cerrahi Yöntemlerin Karşılaştırılması
HoLEP, TURP ve açık prostatektomi ile karşılaştırıldığında daha az komplikasyon oranına ve daha hızlı iyileşme sürecine sahiptir. TURP, küçük ve orta büyüklükteki prostatlarda etkili bir yöntem olmakla birlikte, büyük prostatlarda etkili bir çözüm sunamayabilir. Açık prostatektomi ise özellikle 100 ml'den büyük prostatlarda kullanılan geleneksel bir yöntemdir ancak yüksek kanama riski, uzun hastanede yatış süresi ve enfeksiyon riski gibi dezavantajlara sahiptir.
HoLEP Dezavantajları
Her tedavinin olduğu gibi HoLEP yönteminin de bazı yan etkileri vardır. Bunlar
1. HoLEP ciddi tecrübe gerektirir: HoLEP, cerrahi beceri gerektiren karmaşık bir cerrahi işlemdir. Ürolojinin öğrenmesi en zor ameliyatlarından biridir.
2. İdrar damlatma riski: Prostat dokusu tamamen ayrıştırılıp çıkarıldığı için ameliyat sonrası ilk ay içinde hafif damlatmalar görülebilir. İlaç tedavisi veya pelvik taban egzersizleri ile bu durum zaman içinde ortadan kaybolacaktır.
3. Meni çıkışının bozulması: HoLEP, TURP veya açık prostat yöntemlerinde olduğu gibi meni çıkışı bozulur. HoLEP cerrahisinde kullanılan lazer enerjisi dokuya sınırlı sirayet ettiği için sertleşme (ereksiyon) fonksiyonu zarar görmez.
Sonuç
HoLEP, özellikle büyük prostat hacmine sahip olanlar olmak üzere tüm prostat büyümesi olan hastalar için etkili ve güvenli bir cerrahi yöntemdir. Düşük kanama riski, kısa hastanede yatış ve iyileşme süresi ve uzun vadeli başarılı sonuçları ile öne çıkan bu yöntem, günümüzde giderek daha fazla tercih edilmektedir. Günümüzde ilaç tedavilerinden fayda görmeyen hastalarda altın standart cerrahi tedavi yöntemi olarak kabul edilmektedir. Tecrübeli ellerde uzun dönemde de hasta memnuniyeti yüksek bir tedavidir.
