Batman OSB’de eksi birinci katta hayata geçirilen hidroponik sera, 1100 metrekarelik dikey üretim alanına sahip. Bu kapasite, klasik 6 dönümlük bir serayla eşdeğer üretim imkânı sunuyor. Yaklaşık 30 milyon TL yatırım ile kurulan tesis, kapalı alan teknolojisinin bölgedeki en kapsamlı uygulamalarından biri olarak değerlendiriliyor.

Üç katlı yapısı sayesinde üretim alanı dikey olarak genişletilirken, bitkilerin yıl boyunca kontrollü koşullarda yetiştirilmesi sağlanıyor. Böylece iklim ve mevsim şartlarından bağımsız üretim yapılabiliyor.

Hidroponik Yöntemle Yarı Yarıya Hızlanan Üretim

Tesisin en dikkat çekici özelliklerinden biri, topraksız tarım tekniğinin sağladığı gelişim hızı. Hidroponik sistem sayesinde bitkiler ihtiyaç duyduğu besini doğrudan kök bölgesinden alıyor ve büyüme süresi ciddi oranda kısalıyor. Toprakta 65 günde yetişen fesleğen, bu tesiste sadece 30 günde hasat edilebiliyor.

Bu hızlı döngü, yıl içinde daha fazla ürün almayı mümkün kılıyor. Aynı zamanda üretim sürecindeki sorunlar minimum seviyeye düşüyor.

Su Tüketiminde Yüzde 95 Tasarruf Sağlanıyor

Kuraklığın ve iklim krizi etkilerinin arttığı dönemde su verimliliği büyük önem taşırken, tesis bu alanda örnek gösterilecek bir performans sergiliyor. Hidroponik yöntemle %95’e varan su tasarrufu elde ediliyor. Topraklı tarımda bir günde tüketilen su, bu modern serada tüm sezon boyunca kullanılabiliyor.

Uzmanlar, özellikle Batman ve çevresindeki su kıtlığı risklerine karşı bu tür yatırımların gelecekte çok daha kritik bir rol üstleneceğini belirtiyor.

Katma Değerli Ürünlerle Yeni Bir Pazar Oluşturuluyor

Tesiste yalnızca taze fesleğen üretimi yapılmıyor. Ürünler işlenerek fesleğen reçeli, sütlü fesleğen reçeli, pesto sosu ve fesleğen şerbeti gibi gastronomi değeri yüksek ürünlere dönüştürülüyor. Bu yönüyle tesis, yalnızca tarımsal üretime değil, katma değerli gıda sektörüne de katkı sunuyor.

AR-GE çalışmalarında ise fesleğenin yanı sıra marul ve çilek üzerinde denemeler devam ediyor. LED aydınlatma sistemlerinin verimliliği de tesisin AR-GE başlıkları arasında yer alıyor.

Uzmanlar: “Topraksız Tarım Artık Stratejik Bir Yatırım”

Hidroponik Sistemler Uzmanı Öğr. Gör. Esra Okudur, kapalı alan dikey tarım tekniklerinin geleceğin tarım modeli haline geldiğini vurguluyor. Okudur, kontrollü ortam sayesinde ışık, ısı, CO₂ ve nem değerlerinin hassas biçimde ayarlanabildiğini ve bu durumun bitki sağlığını olumlu etkilediğini belirtiyor. Ayrıca kimyasal ilaç kullanımının da en aza indirilmesi, üretimi daha sağlıklı hale getiriyor.

Tesisin üretim sorumlusu Ziraat Yüksek Mühendisi Nuri Elik ise, topraksız tarımın topraklı tarıma göre 6 kat daha yoğun dikim imkânı sunduğunu ve bu nedenle verimin çok daha yüksek olduğunu ifade ediyor.

Kampüste Su Döngüsünü Güçlendiren Yenilikçi Adım Hayata Geçti
Kampüste Su Döngüsünü Güçlendiren Yenilikçi Adım Hayata Geçti
İçeriği Görüntüle

Bölge Ekonomisine Uzun Vadeli Katkı Beklentisi

Yaklaşık 20 kişiye istihdam sağlayan tesis, modern tarımın bölgedeki potansiyelini artırma hedefi taşıyor. Hem üretim kapasitesi hem de teknolojik altyapısıyla Türkiye’deki dikey tarım projeleri arasında özel bir yere sahip olan yatırım, Batman’ın tarımsal dönüşümünde öncü bir rol üstlenmeyi amaçlıyor.

Batman OSB’de kurulan üç katlı dikey tarım tesisi, su tasarrufu, hızlı üretim imkânı ve katma değerli ürün çeşitliliği ile Türkiye’nin modern tarım alanındaki en çarpıcı yatırımlarından biri olarak öne çıkıyor. Hem teknolojik kapasitesi hem de sürdürülebilir üretim avantajlarıyla bu tesisin, bölgenin tarım vizyonuna uzun yıllar yön vermesi bekleniyor. Bu örnek yatırım, geleceğin tarımının nasıl şekilleneceğine dair güçlü bir referans niteliği taşıyor.