Reaktörün ürettiği 200 MW’lık termal enerji, ABD Donanması’nın Seawolf sınıfı nükleer denizaltılarında kullanılan S6W reaktörleriyle eşdeğer güçte olacak. Ancak bu enerji, doğrudan tahrik için değil; süper kritik karbondioksit (sCO₂) çevrimi kullanan bir Brayton jeneratörü vasıtasıyla elektrik üretiminde değerlendirilecek. Bu gelişmiş çevrim sayesinde yaklaşık 50 MW elektrik gücü elde edilecek. Üstelik sistemin %45-50 verimlilik oranı, geleneksel buhar çevrimli reaktörlerin %33 verimliliğini geride bırakıyor. Böylece daha az enerji kaybıyla daha fazla performans sağlanacak.

Toryum Yakıtının Sağladığı Doğal Güvenlik Avantajları

Yeni reaktörün en dikkat çekici özelliği, uranyum yerine toryum kullanılması. Toryum, doğada daha bol bulunmasının yanı sıra daha güvenli ve çevreci özellikleriyle öne çıkıyor. Sistem, su soğutmalı reaktörlere göre çok daha küçük ve sessiz tasarlandığı için denizcilik sektöründe stratejik avantaj sunuyor. Ayrıca reaktörün atmosferik basınçta çalışması, patlayıcı basınç birikimi riskini ortadan kaldırıyor. Negatif sıcaklık katsayısı sayesinde sıcaklık yükseldikçe nükleer reaksiyon kendiliğinden yavaşlıyor. Bu da reaktörün kontrolden çıkma riskini neredeyse sıfıra indiriyor.

Pasif Güvenlik ve Modüler Yapı Öne Çıkıyor

Tasarımda iki adet pasif artık ısı giderme sistemi bulunuyor. Herhangi bir arıza veya aşırı ısınma durumunda, erimiş tuz yakıtı özel bir güvenlik odasına akarak katılaşıyor ve radyoaktif maddelerin çevreye yayılmasını önlüyor. Her biri 10 yıl ömre sahip olan modüler reaktörler, ömürlerini tamamladığında yerinde yeniden yakıt doldurmak yerine tamamen değiştiriliyor. Bu yöntem, hem sızıntı riskini hem de insan hatasını büyük ölçüde azaltıyor. Ayrıca, olası acil durumlar için gemiye 10 MW gücünde bir dizel jeneratör entegre edilmiş durumda.

Çin’in Toryum Stratejisi Güçleniyor

Bu dev kargo gemisi, Çin’in ileri nükleer enerji teknolojileri alanında yürüttüğü uzun vadeli planın bir parçası. Ülke, 2025 yılında Gobi Çölü’nde faaliyete geçen ilk toryum reaktörü ile bu alandaki liderliğini pekiştirmişti. Çin, özellikle İç Moğolistan’daki geniş toryum rezervlerini değerlendirerek kendi yakıt döngüsünü oluşturmayı hedefliyor. Bunun yanında, kurşun-bizmut soğutmalı hızlı reaktörle çalışan petrol tankerleri ve yüzer nükleer enerji istasyonları da ülkenin gündeminde yer alıyor.

Toryumdan Uranyuma Dönüşüm Başarısı

Çinli bilim insanları kısa süre önce, toryumun uranyum yakıtına dönüştürülmesini toryum eriyik tuz reaktörü içinde ilk kez başarıyla gerçekleştirdi. Bu gelişme, toryumun nükleer reaktörlerde yakıt olarak teknik açıdan kullanılabilirliğini kanıtlayan ilk somut adım olarak kabul ediliyor. Bu başarıyla birlikte Çin, kendi doğal kaynaklarını etkin şekilde değerlendirebilecek bir nükleer yakıt devrimi başlatmış oldu.

Asgari Ücretin Altında Geliri Olanlara 'Vatandaşlık Maaşı' Geliyor: Pilot Uygulama Başlıyor
Asgari Ücretin Altında Geliri Olanlara 'Vatandaşlık Maaşı' Geliyor: Pilot Uygulama Başlıyor
İçeriği Görüntüle

Denizcilikte ve Enerjide Yeni Bir Dönem Başlıyor

Toryumla çalışan bu nükleer gemi, yalnızca lojistik sektöründe değil, temiz enerji vizyonunda da yeni bir dönemi başlatıyor. Daha güvenli, verimli ve çevre dostu nükleer çözümler, fosil yakıtlara bağımlılığı azaltarak sıfır emisyonlu deniz taşımacılığının kapısını aralayacak. Çin’in bu adımı, nükleer enerjinin geleceğini yeniden şekillendirme potansiyeline sahip. Dünya denizlerinde sessizce ilerleyecek bu toryum devi, hem teknolojik üstünlüğün hem de enerji bağımsızlığının sembolü olmaya aday görünüyor.