Beyaz Saray'dan Türkiye'ye için yapılan yaptırım açıklamasında "Amerika Birleşik Devletleri, Rahip Brunson konusunda Türkiye'ye yaptırım uygulamaya karar vermiştir. Hazine Bakanlığı Türk İçişleri ve Adalet Bakanlarına yaptırım uygulanacak. Türkiye'ye yönelik yaptırımların hedefi İçişleri ve Adalet bakanları. Yaptırım gerekçesi iki bakanın Rahip Bruson'un tutukluluğunda rol oynaması" denildi.

Oysaki ABD'nin "masum" dediği Rahibin 7 ayrı telefon hattı kullandığı ortaya çıktı. 2 hatla sadece üst düzey FETÖ'cülerle görüştüğü tespit edildi. PKK'yla sıkı ilişkileri de iddianameye yansımış durumda.

Yani bu sözde papaz, ajanlık yapmaktan papazlığa hiç fırsat bulamamış. Yani anlayacağınız bu papaz, Arabistanlı Lawrence projesin Türkiye modeli gibi faaliyet gösteriyormuş.

Ama şuda var ki, böyle bir adamın Reis'in talimatı olmadan paketlenemeyeceğini başta ABD olmak üzere herkes bilir. Yani Papaz konusunda Bakanların elbette rolü var. Ama rolleri sadece olayın takipçisi olmaktır.

Asıl talimatı veren ve bu alçak ajanın paketlenmesi için bakanlıkları organize eden şüphesiz ki Reis'in bizzat kendisidir. Çünkü dediğimiz gibi bu alçak ajan, sıradan bir ajan olmayıp, ABD'nin güvencesinde, terör örgütlerinin direktörü pozisyonunda bir ajandır.

Görünen o ki, ABD doğrudan Reis'e yaptırım kararını göze almadığı için, bakan seviyesinde bir yaptırım kararı alarak, Türkiye'nin tepkisini ölçmek istiyor.

Allah'ın izniyle Devletimiz bu hadsiz yaptırım kararına misliyle cevap vererek, ABD'nin FETÖ ile doğrudan ilgili bakanlarına aynı yaptırım karararını alacaktır...