Mart ayından itibaren hızlanan faiz artırımı süreci, taşıt kredisi piyasasını doğrudan etkiledi. Tüketici kredileri içinde en düşük paya sahip olan taşıt kredileri, son iki haftada 2025 yılının en düşük seviyelerine geriledi. Sadece %3'lük kredi payıyla sınırlı kalan bu finansman aracı, artık çok daha az erişilebilir durumda.
Faiz Artışıyla Talep Azalmadı, Ancak Erişim Azaldı
İstanbul Motorlu Araç Satıcıları Derneği (İMAS) Başkanı Hayrettin Ertemel, Milliyet'e verdiği demeçte taşıt kredilerine olan ilginin devam ettiğini ancak kredi erişiminin güçleştiğini belirtti. Mayıs ayı itibarıyla taşıt kredisi faizlerinin %3.45 ile %4 arasında değiştiğini, oysa geçtiğimiz haftalarda bu oranın %3.25 civarında olduğunu söyledi.
"Faiz Düşse Bile Kredi Olmayabilir" Uyarısı Yapıldı
Ertemel, taşıt kredilerine erişimde yaşanan sorunun yalnızca faiz oranlarıyla sınırlı olmadığını vurguladı. Asıl problemin, kredi büyüme oranlarının kısıtlanması olduğunu belirtti. Bu durumun "faiz düşük ama kredi yok" senaryosunu doğurduğunu ifade etti.
Krediye Ulaşım Zor, Umutlar 2026 Yılına Odaklandı
Yüksek faizlere rağmen taşıt alımına olan ilgiyi "hayal oldu" şeklinde nitelendirmenin doğru olmadığını belirten Ertemel, yılın ikinci yarısında daha iyi bir tablo beklediklerini ifade etti. Ancak esas toparlanmanın ve faizlerin arzu edilen seviyelere gerilemesinin ancak 2026 yılında gerçekleşebileceğini öngördü.
400 Bin TL'lik Kredi Aylık 23 Bin TL Ödeme Gerektiriyor
400 bin TL'lik kredi çeken biri, 36 ay vadede ve %3.50 faiz oranıyla yaklaşık aylık 23.000 TL ödeme yapmak zorunda kalıyor. Dosya masrafı, sigorta ve diğer ek giderler de eklendiğinde, toplam faiz oranı %3.60'ı geçebiliyor. Bu durum, orta gelir grubundaki vatandaşların krediyle araç almasını neredeyse imkânsız hale getiriyor.
Alım Kararı İçin Beklemek Mi Mantıklı?
Faizlerin düşmesini beklemenin doğru olup olmadığı sorusuna ise Ertemel, kişisel ihtiyaç ve bütçe doğrultusunda karar verilmesi gerektiğini vurguladı. Kredi ve faizlerdeki pozitif değişimlerin piyasa fiyatlarına da yansıyacağını, bu nedenle mevcut fiyat avantajlarının kaçırılmaması gerektiğini ifade etti. Özellikle sıfır ve ikinci el araç piyasasında fiyatların yeniden artışa geçebileceği uyarısında bulundu.
Türkiye'de taşıt sahibi olmak isteyenler için yüksek faiz ve sınırlı kredi erişimi nedeniyle zor bir süreç yaşanıyor. Uzmanlar, 2026 yılını işaret ederken, mevcut ekonomik göstergeler kısa vadede faizlerin düşmesini beklemenin gerçekçi olmadığını gösteriyor. Ancak her ihtimalde bireysel ihtiyaç ve bütçe planlaması, bu süreçte en doğru yol haritasını sunacaktır.