Aydın Arkeoloji Müzesi eski müdürü Abdülbari Yıldız ile çok sayıda şüphelinin hakkında tarihi eser kaçakçılığı iddiasıyla açılan ve davaya konu olan ’Donatello’ heykelinin tarihinin değerinin olup olmadığı yönünde tartışma konusu olan dava ile ilgili bilirkişi raporu mahkemeye gönderilirken, heyet heykelin bir sanat eseri niteliği taşımadığını, arkeoloji ve sanat tarihi açısından da bir değeri olmadığı yönünde görüş belirtildi.

Aydın 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada, davaya konu olan ’Donatello’ heykelinin tarihi değerinin olup olmadığı tartışma konusu olmuştu. Davada şüpheliler tarafından heykelin ilgili uzmanlarca incelenmesi istenmişti. Mahkemenin heykeli incelemesi için görevlendirdiği ilk heyet, heykelin tarihi eser niteliğinde olduğu yönünde rapor hazırlarken, ilk heyetin bu çalışma için yeterli olmadığını savunan şüpheliler tarafından itiraz edilen rapor sonrası davanın seyrini değiştirecek ikinci bir rapor mahkemeye ulaştırıldı.

İlk heyetin bu çalışma için yeterli olmadığını savunan şüphelilerin itirazlarının kabul edilerek Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Heykel Bölümünden 3 akademisyenin hazırladığı 17 Mayıs tarihli rapor, Aydın 1’inci Ağır Ceza Mahkemesine gönderildi. Raporda, söz konusu heykelin orijinal heykelin dekoratif maksatlı yapılmış bir kopyasının olduğunu tespit edildiği belirtildi. Bilirkişiler, heykelin bir sanat eseri niteliği taşımadığını, arkeoloji ve sanat tarihi açısından da bir değeri olmadığı yönünde görüş belirtti.

Bilirkişi raporunda şu ifadelere yer verildi;

"Bilirkişi heyetimiz, 12.05.2023 tarihinde İstanbul Resim Heykel Müzesi’nde bulunan Donatello’nun bronz döküm Davut heykelinin 97,5 cm yükseklikte, 30 cm çapındaki dairesel halde üzerinde bulunan reprodüksiyonunu yerinde incelemiş ve heykelin kimin elinden çıktığını anlaşılmamış ancak kaidesinin arka tarafından bulunan ’Duet’ ifadesinin söz konusu heykelin yapımcısının ya da atölyesinin ismi olabileceği, orijinal heykelin dekoratif maksatla üretilmiş bir kopyası olduğu, bir sanat eseri niteliği taşımadığı gibi 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’nun 23. maddesi ’a’ bendinde tanımı yapılan ve arkeoloji ve sanat tarihi açısından da bir değeri olmadığı sonucuna ulaşılmıştır."