Öğrencilik, dünyanın zor ama bir o kadar da zevkli mesleklerinden bir tanesidir. Hepimiz bir zamanlar öğrenciydik,belki de halen öğrenciyiz. Öğrencileri bir çoğumuz, sürekli çalışan, her zaman en iyisini düşünen ve yapan pozisyonda görmek istiyoruz. Ama bu her zaman mümkün olmuyor. Mümkün olmadığı durumlarda ise, umutları başka eğitim kurumlarına bağlıyoruz. Bunlar genelde nereler oluyor, evet dershaneler oluyor. Dershaneleri liselere ve üniversitelere girişte, birer umut pazarı olarak görüyoruz. Kolay kolay da bu pozisyondan çıkaracak gibi de değiliz. 

     Öğrencilerin gizil güçlerini ortaya çıkarabilecekleri, yeteneklerini sergileyebilecekleri, amaçlarını gerçekleştirebilecekleri kurum okullardır. Fakat dershanelerin olması okulların varlığına da gölge düşürmektedir. Öğrenciler dershanelerden dolayı, okullarda yeteri kadar vakit geçirememektedirler.Bunun olmasında ki en büyük neden eğitim sistemimizdeki hatalardır. Eğitim sisteminin sınavlara yönelik olması, öğrencilerin birer yarış atı gibi kullanılmasını da beraberinde getirmektedir.Okullarda haftaiçi ortalama 30 saatlik dersin ardından, haftasonu da dershanelerde verilen eğitim, öğrencilerin kendilerini çok erken yaşlarda hızlı bir maratonun içinde bulmalarına sebebiyet vermektedir. Öğrencilerin uzun yıllar vermiş oldukları çalışmaların karşılıklarının, çok kısa zaman da sergilenmek istenmesi ise sistemin bir diğer yanlışlıklarındandır. Eğitim sisteminde ki bu çarpıklıklardan en çok fayda sağlayan kurum ise hiç şüphesiz dershanelerdir. Bakıldığı zaman dershaneler bir eğitim kurumu olmaktan çok, birer rant pazarı haline dönüştü. Resmi rakamlara göre ülkemizde 3896 tane ruhsatlı dershane var. Bunların fiyatlarına bakılacak olursa eğer, 1000 ila 8000 lira arasında değiştiği görülmektedir. 

     Peki bu kurumlardan herkes yararlanabiliyor mu? Tabi ki hayır değil mi? Parası olan kişiler buralardan yararlanabiliyor. Bundan daha büyük bir adaletsizlik olabilir mi? Benim param var istediğim gibi çocuğumu okuturum, diyoruz. Ya olmayanlar... İşte biz onları hiç düşünmüyoruz. Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın, son günlerde dershanelerle ilgili yapmış olduğu bazı konuşmalarda, benim bu söylediklerimi destekler nitelikteydi. Fakat ben dershanelerin kapatılmasının bu adaletsizlikleri önleyeceği kanaatinde değilim. Dershaneler kapatılsa dahi, yine merdiven altında, gizli saklı, bu işler yapılacak hem de çok daha denetimsiz bir şekilde yapılacak. Evet burada yine parası olan hedeflerini gerçekleştirebilecek, fakat yine olan benim yoksul ailemin çocuğuna olacak. Bence asıl desteğe ihtiyacı olan o yoksul ailelerin çocuklarıdır. 

     Hiç kimse dünyaya geldiği zaman yerini ve ailesini seçmiyor. Belki doğduğumuz zaman kendimizi bir kraliyet ailesinde bulacağız, belki de hiçbir meteliği olmayan ailenin içinde bulacağız. Ama bu farklılıklar, herkesin eğitim alması gerektiği gerçeğini değiştirmez. Bu konuda en büyük görev şüphesiz ki devlete düşüyor. Ülkemize göre gelişmişlik düzeyi daha yüksek olan Almanya'yı baz alalım. Almanya'da aileler çocuklarını okutuyor diye devlet ailelere maddi destekte bulunuyor. Biz ise ülke olarak maddi desteği filan bir tarafa bıraktık, yeter ki eşitlik olsun istiyoruz. Bunun için devlet özel eğitim kurumlarını, yani dershaneleri, bedelini kendisi ödeyerek herkese açık bir kurum haline getirebilir.Tabi  dershane yöneticilerinin ve çalışanlarının hakkını koruyarak bunu gerçekleştirmelidir. Ama şunu da vurgulayarak söylemek isterim ki, devlet dershanelerin işlevini değiştirmeden bu görevi yapmalıdır. Yani  dershanelerin yine okullardan ayrı bir pozisyonda olmasını sağlamalıdır. Eğitim sisteminde değişiklik olmadığı sürece dershaneler gerekli görülecektir. Dershanelerin okula çevrilmesi, bence çok yanlış bir uygulama olur. Eğer okulların aktif, dershanelerin pasif rol üstlenmesini istiyorsak, öğrencileri sınavlarda ki başarılarına göre yerleştirmeyi değil de, okullarda ki başarılarına göre yerleştirmeyi yapmamız gerekir. Ama bu yerleştirme işleminin, diğer sistemden daha fazla eşitsizlikler doğuracağı kanısındayım. İnşallah eğitimle ilgili yapılacak olan düzenlemeler, hepimiz için hayırlı olur.