Demokratik Sağlık Sen Genel Başkanı Togan Demircan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Temmuz ayında en düşük memur aylığının 22 bin TL olacağını söylemesini sevinçle karşıladıklarını ancak bugünkü şartlarda bu miktarın da yeterli olmayacağını söyleyerek revizyon yapılması gerektiğini belirtti.

Demokratik Sağlık Sen Genel Başkanı Togan Demircan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın seçim öncesi yaptığı ’en düşük memur maaşının 22 bin lira’ olacağını ifade etmesini heyecanla karşıladıklarını ancak gelinen noktada bunun yeterli olmayacağını söyledi. 22 bin liralık miktarın revize edilmesi gerektiğini söyleyen Demircan, ’siyasetten arınmış sendika’ olduklarının da altını çizerek, izlediği yolun yanlış olduğunu işaret ettiği yetkili sendikaya da tepki gösterdi.

22 bin liranın bir hükmü olmadığını düşünüyoruz

Konut kirasının 10 bin lirayı aşması, giderlerin de artması sebebiyle en düşük memur maaşının 22 bin lira olmasının yeterli olmayacağını söyledi. Revizyon beklediklerini dile getiren Demircan, "Seçimler bitti, kamu görevlilerinde haklı olarak beklenti yüksek. Cumhurbaşkanımızın seçim öncesi Temmuz ayında en düşük memur aylığının 22 bin TL olacağını ifade etmesi o gün bir heyecan oluşturmuştu; lakin memur bugün aynı heyecanı taşımıyor. İfade edilen rakamın yeniden revize edilmesi gerekmektedir. Yaklaşık iki yıldır tüm kesimlere kamu emekçilerinin içinde bulundukları kötü durumu ifade ettik. Metropol kentlerde başta fahiş kira fiyatları ve geçim zorluğu nedeniyle kamu çalışanlarının görev almak istemediklerini, kıyı il, ilçelerine atanan memurların istifa ettiğini, kredi ve kredi kartı borç batağını defaten dile getirdik. Bunlara ek olarak eğitim giderleri, sağlık giderleri, mutfak giderleri gibi zorunlu giderler eklendiğinde samimiyetle söylemek gerekir ki kamu görevlilerinin durumu hakikaten içler acısı. Yine bunun dışında temsil makamında bulunan sendikalara baktığımızda toplu sözleşme görüşmelerinde 3 puana, 5 puana imza atmalarını ise ret ediyoruz. Sendikalar temsil kabiliyetlerini kaybetmemeli. Muhataplara gerçek sorunları çözüm önerileri ile sunabilmeli, şahsi ikballer uğruna pembe tablolar çizilmemeli. Bugüne baktığımızda yetkili sendika genel başkanının halen 22 bin TL’ye yönelik beyanın geliştirilmesine yönelik çabasının olmadığını görüyoruz. Konut kirasının 10 bin liranın üzerinde olduğu bir ülkede 22 bin liranın bir hükmü olmadığını düşünüyoruz" açıklamasında bulundu.

"Siyasi parti lideri gibi konuşan sendikalar..."

"Meslek örgütü gibi hareket eden sendikalardan, siyasi parti lideri gibi konuşan sendikalara varana dek birçok çeşitliliğe sahibiz" diyerek bazı sendikalara da tepki gösteren Demircan, "Kamu çalışanları üzerinde oluşturmak istenilen bir algı ile “siyasetten arınmış sendikayız” söyleminde bulunan sendika yöneticilerinin bir kısmı bir siyasi oluşumun sembollerini kullanırken, bir kısmı eski milletvekilleri aracılığı ile siyasetsiz sendika anlayışlarını tescil etmekteler. Birisi üyesinden aldığı güç ile derebeylik yaparak iri iri cümlelerin arkasında sendikacılık yaparken bir diğeri sus pus sessiz sedasız, sadece üye sayısına odaklanmış. Bu sendikalara üye olan arkadaşları da anlamak mümkün değil. Kendilerine konforlu bir çalışma hayatı sunamayan, ekonomik şartlarının oldukça zor olduğu, birçoğunun yurt dışı sevdası ile dil kurslarına kayıt olduğu bir kesimi gördükçe ve hatta sürekli kendi ücretlerini bir başkasının ücreti ile kıyaslayan kesim sanırım oldukça mutlu, mesut. Sosyal medya platformlarında yapılan paylaşımlara en çok bu sendikalara üye olan arkadaşların sitem ettiklerini de görüyoruz. O zaman, neden sorusu da aklımızı kurcalıyor" diye konuştu.

"Memuru temsil etmesi beklenemez"

Açıklamalarında, yetkili sendikaya tepkiyi sürdüren Togan Demircan, "Whatsapp guruplarında memur arkadaşlarımız “indirim mağazalarını” birbirleri ile paylaşıyor. Ama yaşasın sendikam diyor, seviyorum (!) diyor. Ama diğer taraftan gram altın ile maaş kıyasını yapıyor, çeyrek altın ile maaş kıyası yapıyor. Son zamanların eğilim hesabı ise kamu işçi ücreti ile kendi ücretleri. Bugün yoksulluk sınırının çok altında, açlık sınırın üç beş kuruş üzerinde aylık almanızın yegâne sebebi gırtlağa kadar siyasete batmış sendikalardır. Eğitimli bir kesimin bunu anlamasının bu kadar zor olamaması gerekiyor. Şimdi yeni Çalışma Bakanı ziyaretleri sonrası açıklamalarına bakıyoruz. 4688 sayılı yasanın revize edilmesi dillendiriliyor. Yasanın eksikleri olduğunu biz de kabul ediyoruz, revize edilmeli mi, evet. Lakin yetkili sendikanın talebi dayanışma aidatı. Yani diyor ki herkes bize üye olsun. Kamu çalışanlarının bunca sorunu varken yetkili sendikanın afacan çocuk edasıyla ele avuca sığmaz taleplerinin karşılık bulmayacağını düşünüyorum. Yetkili sendikanın ücret adaletsizliğinin giderilme talebi temsil kabiliyetini yitirdiğinin en net göstergesidir. Kamu çalışanları için planlanan seyyanen zam teklifinden baraj uygulamaları sevdasına vazgeçen, toplu sözleşme masasında oturma düzeni ile hemhal olan bir anlayışın memuru temsil etmesi beklenemez" dedi.