Gazeteler bir ara ezan okuyan saat hediye etmeye başladılar, bilmem kaç kuponun verdiği gazla biriktirme hevesinde dolayı herkes koştu almaya. Genelde cami ya da kubbetüssahra şeklinde olan bu salak aletler vitrinleri falan süsledi uzun yıllar. Beş vakit ezan okunan memlekette, ucube bir şeye sahip olmak için insanlar birbiri ile yarıştı, evinde olan kendini prestijli hissetti.

Yine aynı evlerde tasarım harikası gibi davranılan zigon sehpaların üstlerinde "Allah Allah yaauv bunu nasıl yapmışlar" diye düşünürken mutlaka tadına bakılan plastik meyveler dururdu.

"Seni saraylarda yaşatacağım" sözünü tutamayan adamlar "e bari kadın en azından öyle hissetsin" diyerek belki, "kartonpiyer" yaptırmaya başladı evlere. Gerçi gece kalkınca "hamam böcekleri ile rodeo yapılan saray olur mu" diye kurcalamadı kimse varak desenli kartonpiyerlerine bakarken.

İşte bu sanat olması için uğraşılan ama sanatımsı olmaktan öteye geçmeyen akıma "KİTSCH" deniyor. Yazılışı zor olsa bile okunuşu çok basit "KİÇ" olan bu kavram, estetikten uzak sanatı tanımlamak için kullanılıyor.

Eskiden arabaların arka camına örülen karpuzdan süsler, şimdiler de çocukların oynadığı karpuzdan toplar KİTSCH'tir.

Flash TV'de abarta abarta eğlendiren ama iki saat sonra "Kader Mahkumlarına" abarta abarta ağlatan programlar KİTSCH'tir.

Esnaf lokantası, büfe, kahvehane gibi yerlerde ortama güzellik katsın diye PVC'den yapılma koyun otlatan çoban, denizde giden gemi posterleri KİTSCH'tir.

Kış günü stüdyoda çektirilen ve mutlaka çiftlerin birbirine aşkla bakması istenilen, sonunda plaja fotoshoplanan fotoğraflar KİTSCH'tir.

Adnan Oktar'ın Harun Yahya adı ile yazdığı kitapların yaldızlı şaşalı ama mutlaka zevksiz o kapakları KİTSCH'tir.

İlla somut elle tutulur şeyler olmasına gerek yok KİTSCH'in.

Çok ünlü ve zengin bir mekandan çıkarken güvenlik kamerasına takılan dilenci çocuk, havuzlu mavuzlu bol ışıklı döner kapılı, asansörü ile en üst katına on dakikada çıkılan plazaların camından görülen BİM tabelası, elinde lahmacun paketi ile happy moonsa gidip cheesecake istemek yine KİTSCH olarak değerlendirebilir.

Sosyal Medya'ya baktığınız zaman allı/güllü/dallı, kan damlayan gözlü cuma bayram mesajları, içerik doğru mu değil mi diye düşünmeden hunharca LTÖ'ye (linç terör örgütü) mensup insanların paylaşımları, üç beş like alacak diye vatan millet sakarya naraları atan fenomenler, kendi namussuzluğunu başkasının namusu üzerinden gizlemeye çalışan asalaklar, bugün savunduğu şeye yarın küfür eden omurgasızlar hep KİTSCH'tir.

"Aman sende KİTSCH'imin kenarı" diye çekip gidemezsin bunlardan korunmak için, gelir seni yine bulur aynı ucuzluğu ile.

Çünkü KİTSCH ucuzdur ve bir şeyleri örtmek için o ucuzluğa ihtiyaç vardır.