Bir video izledim... Mustafa İslamoğlu (...) hadis düşmanlığını zirveye taşıdığı bir video ve bahane oldu, kısa bir araştırma yaptım.

Öncelikle şunu söyleyeyim. Hadis ilmi ciddi bir ilim dalıdır ve Kur'ani hükümlere tabidir. Ravi zincirinin sıhhati hayati bir önem taşır.

Söz konusu zındık diyor ki: "Hadisler paralel Kur'an ilan edildi. Ebu Hureyre, Hz. Ömer tarafından sopa çekilip görevden alınmış, ölümle tehdit edilip malı müsadere edildikten sonra 'bir daha rivayet edersen...' denilerek kovulmuştur."

Araştırdım... Baştan söylüyorum yalan ve uydurma... Ve baştan şunu da söyleyeyim. İslam alemi olarak bildiğimiz coğrafyada Ebu Hureyre'ye iki kesim yoğun eleştiri getirmiştir. Birincisi Şia, ikincisi de Mutezile... Yani aklını put edinenler.

Ebu Hureyre gerçeği şöyledir...

Rivayet ettiği hadislerin 326'sı hem Buhari hem de Muslim'de bulunmaktadır. Ayrıca 93 rivayeti sadece Buhari'de ve 98 rivayeti de sadece Muslim'de bulunmaktadır.

Hz. Ömer olayına gelince... Sadece Ebu Hureyre değil, bütün hadis rivayet edenlerden ikinci bir ravi istenmiştir. Hz. Peygamber'in hadisleri yazdırdığı Abdullah bin Amr da dahil... Sadece Hz. Ömer dönemine ait değil, Hz. Osman döneminde de bu olay böyle sürmüştür. Kuran'ın toplanması ve yazılması sürecinde, ikisinin ayrımı ile ilgili uygulamadır. Bazı sahabiler de, Hz. Ali gibi, duymadıkları hadisleri öğrenmek için Ebu Hureyre ile özel olarak hadis konuşmuşlardır.

Söz konusu zındık olayı anlatırken cımbızla bir kişiyi almış ve hedefe oturtmuştur. Söylediği rivayeti öne süren ed Dimaşki bir çoklarınca yalanlanmıştır. Aynı rivayetin devamında Ebu Hureyre'nin çorbayı Muaviye sofrasında içip, namazı Hz. Ali arkasında kıldığı da yazmaktadır. Ki... Hz. Ali ve Muaviye, Sıffin dışında hiç bir yerde bir araya gelmemişlerdir. Söz konusu zındık bu zayıf karalama hikayesini delil olarak kabul edip hadis düşmanlığı için bayrak olarak kullanırken, daha güçlü onlarca delili ve rivayeti de görmezden gelerek resmen şeytanı oynamaktadır. Hadisler teyit edilen güçlü rivayet kaynaklarından gelir. Özellikle de Kuran'nın toplanması ve yazılması sürecinde karışıklığı önlemek için hadis rivayetlerinin güçlendirilmesi için getirilen kurallar, bugün bazı hadis düşmanlarının hezeyanlarına dönüşmüştür...

Kaldı ki çok daha güçlü kaynaklar Hz. Ömer'in daha sonra hadis rivayeti konusunda Ebu Hureyre'yi tamamen serbest bıraktığını da anlatmaktadır. Ebu Hureyre'nin valilik ve yöneticiliği de bu serbestlikten sonradır. (İbni Kesir,Darimi, Zehebi, Merisi, Zerkeşi, İbni Hacer...)

Hz. Ali gibi, Hz. Ayşe'nin de kendisinin duymadığı hadisler için Ebu Hureyre'yi çağırmış ve onunla uzun sohbetler etmiştir. Ve daha sonra şunları söylemiştir: “Allah Ebû Hüreyre’ye merhamet etsin." (Zerkeşi)

Hadis ilmi basit bir ilim dalı değildir demiştim... Hadis ilminde ravi zinciri vardır. Ravi zincirinde bulunan kişilerin bazı özellikleri vardır. Yalan söylediği veya küçük de olsa bir günahın müdavimi veya islami emirlerin muhalifi olan birinin raviliği kabul edilmez. Velev ki söz, doğru olsun. Zayıf hadis denilen hadisi şerifler, hadisi şerifin gerçek olmaması veya Kurani emirlere aykırı olması değil, ravi zincirindeki birinin mesela cemaatle namaza dikkat etmeyen birisi olması gibi sebepleri vardır.

Kısaca... Hadisi şerifler paralel Kuran değil; günümüze hemen hemen Kuran ile aynı kanaldan gelen ve Kuran'ın en iyi açıklayıcılarıdır. Vahyi kabul eden birinin yine vahyin muhatabına ait aynı yollardan gelen delilleri reddetmesi sadece bir zındık ve din düşmanının hezeyanı olabilir.

Allah her Müslüman'ı bu gafletten korusun.