ODTÜ pankartı üzerinden kocaman bir üniversite'nin üzerine gitmeyi doğru bulmuyorum. Çünkü "asımın nesli" gibi harika pankartlar da gördüm ben. Onu yazan da onu yazan da orada yetişiyor.

Ancak demek ve anlatmak istediğim o değil.

Bazı pankartlara fotomontaj yapılmıştı. O kadar belli ki salak değilsen ve dikkatli bakarsan çok net görebilirsin bunu.

Ahlaka muğayyir yazılar yazıp bunu oradaki çocuklara taşıtmak daha doğrusu taşıdıklarını iddia etmek ne kadar ahlaklı?

Yani siz bu davayı böyle mi omuzlayacaksınız?

Bizim onlardan farkımız olmayacak ise önümüze koyduğumuz "toplumsal reform" ülküsüne böyle mi ulaşacağız?

Aynı şey sosyal medyada Mustafa Kemal'e küfür ederek vatan toprağı kurtardığını zanneden arkadaşlar içinde geçerli.

Mustafa Kemal hakkında ortaya koyacağın bir idea, bir görüş yoksa susacaksın!

Vallahi "vedat incir ağacı" fantazisinden daha fazla yalan tarihin ortaya çıkarılması hizmetine su taşırsın.

Bi şey bilmiyorsanız susun.

Allah aşkına susun!

***

Ve o tarihi gece...

Sokakta ezan sesini bekleyen aklı hala son oyununda kalmış, son defa koşarken son defa düşen artık son kahkahasını attığını bilen tedirgin çocuklar uçak sesi duydular.

Evliliklerinin 50.yılı geride kalmış yaşlı çift, akşam namazı için acele ederken asker sesi duydular.

Köprü trafiğinde bunalmış gençler radyoya ellerini uzattılar tank sesi duydular.

Sınav yorgunu birkaç öğrenci dandik transfer haberleriyle avunmak için tv kanallarını geziyordu, darbe kelimesini duydular...

O gün onların gecesiydi.

İhanet tarihe nasıl yazılır onu göstermek istemişlerdi.

Yüzyıllık masallarda tasvir edilen kötüyü bu millete göstermek için ant içenlerin gecesiydi.

Göz dönünce akıl nasıl tutulur, namlu nasıl tutukluk yaparın tiyatro gösterim gecesiydi.

Sahibinin ekmek kessin diye ona emanet ettiği bıçağı kalleşçe sahibine saplamak isteyen hainlerin intihar gecesiydi.

Bizdenmiş gibi görünmekten yorulmuş, aslına vuku ederken heyecanlanan eli ayağına dolaşan hainlerin gecesiydi...

Ama;

Hesapların üstünde bir hesabın olduğunu, duaların kalkan olabileceğini bilemediler.

Bu topraklarda vatanın namus olduğunu, namusa uzanan ellerin kırıldığını bilemediler.

Vatan denince, mezhebin ideolojinin memleketin partinin önemini kaybettiğini bunları önemsemeyen kahramanların olduğunu bilemediler.

Doğan bebelere adları verilesi yiğitlerin, o yiğitleri doğuran hatunların, elindeki bayrağa uçaksavar gibi güvenip ateşlerin arasında sallayan çocukların gecesiydi sonra bilemediler.

Üstlerindeki üniformalara güvenirken bu milletin sırtının ateşten gömleklerle sınandığını bilemediler..

Ve burası yüz yıl ara verse bile ata bindiğinde ne yöne gidileceğini unutmamış olanların ülkesiydi buralar bilemediler!

Amerika'ya Rusya'ya ve onların tüm taşeronlarına kafa tutmamızın ardında yatan sırrı asla anlayamayacaklar bilemeyecekler.