Yeni Osmanlılar cemiyetinden FETÖ’ye kadar uzanan süreçte, ihanet odaklı onlarca gayrı meşru örgütle yüzleşti bu memleket.

Elbette her biri dışarıdan destek gördü bu meşum örgütlerin. Peki ya içeriden gördükleri destek? İçeriden gördükleri desteğin örgütsüz olması düşünülebilir mi?

Maalesef bu ihtimale bugüne kadar kafa yoran çıkmadı. Eğer bu kesintisiz desteğin örgütlü olma ihtimalini göz önüne alırsak, geçmişte ve bugün mücadele ettiğimiz örgütlerin tasfiyesinin çok da anlamı olmadığını idrak ederiz.

Çünkü bu şekilde daha birini bitirmeden yenisinin hazırlanmakta olduğunu öngörmek mümkün. Bu ihtimal geçmişte yaşadığımız tecrübelerle örtüşüyor.

Örgütlerin üstünde bir çatı örgüt... Milli iradenin önünü kesmekte mahir, devletin üst yapısından egemen ve kimlerden mütevellit olduğu meçhul bir örgüt.

Bu tahlil bizi oligarşik diktatörlüğün şifrelerine kadar götürür. Oligarşik diktatörlüğün teşhisi, tasfiyesi ve mütemadiyen milli iradenin egemenliği için.

Behemehal sistem değişikliğini hayata geçirmek zorundayız.

Beka sorunu yaşamımıza vesile olan kronik maraz, işte bu ahvalle ilişkilidir. Sorunun çözümü bizi gerçek demokrasiye götürecektir.

***

Haklı herifler! Nitekim fetih başlayalı epey zaman oldu!

Eğer Yeni Türkiye hareketi durdurulamazsa,

İstikbalde Anadolu, Balkanlar, Ortadoğu, Kuzey Afrika ve Turan coğrafyasından mütevellit,

Küresel bağlamda karşılığı olan ve tüm enerji kaynaklarına egemen yeni bir ittifakın lideri olacaktır.

Varın ötesini siz düşünün!