Bugünü anlamak için, düne bakmakta her zaman fayda vardır.

Sahi dün yani 2002'deki erken seçimin hemen öncesinde ne olmuştu da, Ak Saçlılargillerden Fettahoğlu Devlet Bey koalisyonu bozmuştu?

Defalarca bizzat şahit olarak yazdığım bir dönem...

Önce küçük bir hatırlatma...

Hani Ebu Müslim Horasani'nin sık tekrarladığım bir sözü vardır... Şöyle der:

"Onlar zararlarından emin oldukları için, dostlarını kendilerinden ve makamlarından uzak tuttular. Kendilerine bağlamak ve kazanmak için de, düşmanlarını kendilerine ve makamlarına yakın tuttular. Yakınlaştırılan düşman, dost olmadı. Ama uzaklaştırılan dost, düşman oldu. Herkes düşman safında birleşince yıkılmaları mukadder oldu."

O vakitler MHP iktidara, yani hükümet olmaktan doğan menfaatlere ne yakın, ne de uzak tutulmuştu... O gün koalisyonun bitme nedeni, ekonominin kötüye gitmesi değildi.

26 banka (batmamış) hortumlanmış, KİT'lerin içi boşaltılmış, özelleştirme paraları kayba karışmış, imf'den gelen 15 milyar dolar iç edilmiş ve yine bir o kadar tutan Konut Edindirme ve Tasarrufu Teşvik fonu talan edilmiş ve MHP bütün bunlardan kayda değer bir şekilde nemalanamamıştı. Hatta deprem yardım faaliyetleri gibi kendi çapında ekonomiye bireysel katkılarda bulunmaya çalışan mafya kökenli olduğu iddia edilen iş adamları hapse atılmaya başlanmıştı... Ve bu camiadan gelen deprem yardım paraları ile memur maaşı ödenirken, bağış yapanlar hapse atılmıştı.

Sonuç olarak... Ak Saçlıgiller, ortaoyunu seyircisi olmadığını ve gücünü göstermek istedi. Koalisyon bitti.

Şimdi de mesele sadece af, and veya bir başka konu değil, para meselesidir... Hiç kimse karın tokluğuna bir başkasına çalışmaz. Aç ayı oynamaz...

Ekonomik dengesizliklerin yanında bir de MHP kimliği ile karın doyurmanın imkan kalmayınca, ortaklık bitti. Ak Parti içinde bile ihaleler ve isdihdam alanı hep belirli kesimlerin kontrolünde olunca kaçınılmaz olan gerçekleşti.

Ak Saçlıgiller büyük ölçüde siyonist hegemonyanın güdümünde bir mantıkla düşünebilmekten vazgeçemediği için böyle istediler. Açıklamaya bu not işte bu nedenle üzerine basa basa ilave edildi.

Mesele "yorgan yandı, kavga bitti" meselesi değil; "at öldü, ortaklık bitti" meselesidir ve çok da karmaşık değildir. Çünkü atın arpası da suyu da çok azdı ve işi oldukça çoktu... O nedenle öldü.

Sonuç hayırlara vesile olsun, derken; "neye lâyık isek başımıza gelecek olan da odur" diye uyarıyorum.

Lütfen adaletten vazgeçmeyelim. Lütfen kul hakkına tenezzül etmeyelim. Lütfen emri maruf ve nehyi münkerden vazgeçmeyelim. Selam ve dua ile...