"...Türkiye ile işbirliği için minnettarız." ABD'nin daha doğrusu küresel sermayenin ortadoğu temsilcisi McGurk böyle diyor...

Bu adam (McGurk) yüz yıl önce Ortadoğu sınırlarını cetvelle çizenlerin oynadığı misyonu üstlenmiş durumda... Ve bu söz de birazcık diplomasi dili bilenler için açık ve seçik "Türkiye ile iş birliğine mecbur kaldık" anlamındadır.

Aynı zamanda Barzani'yi bağımsızlık ilanına ikna eden kişi de McGurk'tur. Hatta o zamanlar Türkiye'ye karşı aşağılayıcı ve müdahaleye gücü ve cesareti olamayacağını söyleyen sözler söylemişti. Seçim sonrası bu açıklamaları da hiç samimi ve inandırıcı değil.

Ortadoğu'da küresel sermaye, haçlı ve batı dünyasının bütün planları, İslam Birliğini engellemek üzere kurulmuştur. Erdoğan'ın tekrar kazanması onlar için hüsran olmuş olabilir ama asla vaz geçmeyeceklerdir.

Küresel sermayenin tek sesli gücüne karşı, İslam alemi Ortadoğu'da paramparçadır.

Şii İran, kendine yakın bulduğu Nusayri Esed ile işbirliğinden vaz geçmiyor. Hamas ve Şii Hizbullah barışmıyor. Laik ve faşist unsurlar din kökenli bu menfaat birliklerine mesafeli duruyor.

Vahhabi Suudiler hep ayrı cephede. İsrail ile iş birlikleri tescillendi ve Selefi gruplarca da artık desteklenmiyorlar.

Selefi gruplar nedir? Katı Hanbeli yorumu diyebiliriz. Görüşlerinin temelini İbni Teymiyye ekolü oluşturur. Vahhabilik, İbni Teymiyye geleneğinin türevlerinden doğmuş ve Selefilerce desteklenmiştir ama artık durum değişiyor.

El Kaide taraftarlarının ve Selefi Ekolün en önde gelen beyin takımından Dr. Muhaysini Türkiye'deki seçimlerden hemen önce şöyle demişti:
"Türklerin ataları İslam Tarihinin kahramanlarıdır... Ey Erdoğan, şimdi sıra sende."

Şimdi de, seçimden sonra şöyle diyor:
"Erdoğan'ın kazanması sebebiyle Allah'a hamd olsun... Milyonlarca muhacir ve sığınmacıya rahmetinden ve Erdoğan ile yarışanların açıklamaları ile islama olan kinlerini açığa çıkaran ve müslümanlara karşı yıpratma hamlesini püskürten Allah'a hamd olsun."

Her aklı başında müslüman Erdoğan'ın kazanmasının İslamcılara kindar olan rakibinin kazanmasından daha hayırlı olduğunu bilir.

Bazıları soruyor; Türkiye'de laiklik devam ederken ve Türkiye'nin İsrail, Afganistan ve Libya meselelerinde duruşu bu kadar kötü iken Erdoğan'ın seçimlerde kazanmasına nasıl sevinebilir?

Cevap: İbni Teymiyye, Şer-i Siyaset kitabında ehli sünnetin bu konudaki kaidesini zikrediyor. Bu kaidenin birçok uygulama şekli olmakla beraber şer'i siyaset kural ve kaidelerinin en faydalısıdır. Işte bu esas imkân ve kudret kaidesidir.

İbni Teymiyye diyor ki; Eğer yönetici, eldeki bütün imkanlarla insanların din ve dünyası için çalışıyorsa o kendi zamanındaki en faziletli kişidir ve Allah yolundaki en faziletli mücahittir. (İbni Teymiyye, el-Fetava)

İnsanların Erdoğan'dan gördüğü şu ki o imkanlar nispetinde birçok emri ikame etti. Insanların onunla ihtilaf ettiği ve imkan vermediği diğer emirleri ise terketti.

Lâik bir ülkenin bir adam tarafından şeriata doğru yönlendirildiğini ve şeriatın hakim olduğu bir ülkenin başka bir adam tarafından laikliğe yönlendirildiğini görürsek bu iki adamı şahsi dindarlıkları ile karşılaştıramayız."
...

Muhaysini, önemli biri ve uzun zamandır bütün yazılarını takip ediyorum. Türkiye'ye hiç bu kadar olumlu bakmamıştı. Hatta İŞİD ile uzun yazışmalarını ve tartışmalarını okuduğumda kendisine çok kızmıştım. Şimdi düşünüyorum ki... Anlaşılmalı. İbni Teymiyye de önemli biri. Anlaşılmalı. Anlamadan birlik temini mümkün olmaz. Aylardır, bu konuda okuyor, anlatmaya ve anlamaya çalışıyorum...

Topyekun inkar ve red politikasının, işid-daeş usulü tekfir edebiyatından farkı yoktur. Birlikten yana olanların en azından müşterek konularda kuvvetlenmesi gerekmektedir.

Bugün İslam coğrafyasının en önemli çıbanbaşı, ABD'nin mankurt köpeği Suudi devletidir. Onlarla ancak Selefi liderleri, Muhaysini gibi kanaat önderlerini yanımıza alarak mücadele mümkündür...

Konu çok önemli ve ayrıca yaşayan sorunları olan çok içimizden bir konudur. Bu coğrafyayı bu defa biz organize etmeliyiz. Bunu dün görmeyen ama bugün gören insanlar var.

Çevremize bakıyorsak, görmeliyiz de...

Selam ve dua ile.