Tüm boşlukları dolmuş yan yatmış düz durmuş kitaplığımın karşısında durdum ama bir tane bile okumak için kitap bulamadım.

Mutfağa gittim önce buzdolabını sonra kiler gibi kullandığımız dolabı açtım ama bir tane bile beni cezbeden yiyecek yoktu.

Dışarı çıkayım dedim üstümü değiştirmek için dolabın önünde durdum. Yüzlerce kıyafet arasında bir tane bile sevdiğim kıyafetin olmadığını fark ettim.

Hepimiz az çok böyle değilmiyiz?

Yaptığımız ve olduğumuz yerden bir türlü tatmin olamama hali yaşamıyormuyuz?

Batı dünyasında tatminsizlik, tedirginlik, arzu ve kırgınlığın sarhoş edici kokteyliyle huzuru kaçmamış kaç kişi var bugün? Kim daha genç, daha yetenekli, daha saygın, daha tanınmış ve hepsinden önce daha çekici olmanın özlemini çekmiyor?

Kim daha fazlasını hak ettiğine inanmıyor ve eline daha fazlası gelmediğinde öfkelenmiyor?

Şundan emin olun, Afrika'da açlıktan ölmek üzere olan bir insan aradığı rujun numarasını tutturamayan şehirli bir kadından daha az haksızlığa uğramış hissediyor kendini.

Ortadoğu'da her sabah bugün bir lokma ekmeği nereden bulacağını bilmeden güne başlayan adam, her sabah akşam ne pişirmesi gerektiğine karar veremeyen batılı bir kadından daha az stresle bitiriyor gününü.

Bu neden böyle oluyor? Hayatımızda eksik ya da fazla olan şey ne?

Bana sorarsanız kesinlikle ilâhi ikaz!

Bakara 156. ayetini okuyan bir inanan "Çaresizlik tuzağına düşme. Her zaman bir umut ışığı olduğunu aklından çıkarma!" tesellisi ile başı okşanınca kendini bu dünyada yalnız hisseder mi?

Muhammed Suresi 7. ayetine denk gelen birisi "İyiliği karşılık beklemeden yap" ikazı ile karşılaşınca hiç kendini haksızlığa uğramış zanneder mi?

Fecr suresi 27-28. ayetlerini kendine rehber edinen bir müslüman "En sevdiğin şeyleri, başkalarıyla paylaşmanın keyfine var" beyanı ile helal dairesinin sınırlarının genişliğini görünce günaha meyleder mi?

Hacc 46: "Kendini, hep daha iyiye ulaşmak zorunda olduğuna koşullama."

Nisa 58: "Karar verirken, vicdanının sesini duymazlıktan gelme."

Fatır 19-22: "Senden iyi durumda olanlara bakıp üzüleceğine, senden zor durumda olanları görüp rahatla."

Şu ayetlerin vermek istediği mesajı gerçekten alsak tatbik etsek bu kadar mutsuzluğu küçük kalbimize sığdırmak istermiydik?