Usta sanatçının cenaze törenine ilişkin detaylar önümüzdeki saatlerde resmi olarak açıklanacak. Basında yer alan bazı haberlerde, Abacı’nın ABD’de tedavi gördüğü ve yoğun bakım sürecinde olduğu ifade ediliyordu.
Kalp Rahatsızlığı Sonrası Sahneden Uzaklaşmıştı
Geçtiğimiz haftalarda kalp krizine bağlı olarak hastaneye kaldırılan Abacı’ya, anjiyo ve stent işlemi uygulandığı bildirildi. Ancak yapılan müdahalelere rağmen, durumu ağırlaşarak kötüleşti.
Sanat Hayatıyla İz Bıraktı
Kariyer Başlangıcı
Hicran Muazzez Abacı, 12 Kasım 1947’de Ankara’da dünyaya geldi. Eğitimini Ankara Koleji’nde yatılı olarak tamamladıktan sonra 1966 yılında Ankara Radyosu’nda görev aldı ve müzik dünyasına adım attı.
Sahne ve Plak Çalışmaları
1973 yılında “Bir Sen Kaldın İçimde” adlı plağıyla çıkış yapan Abacı, klasik ve çok sesli Türk müziğinin modern dinleyiciyle buluşmasında önemli bir rol üstlendi. 1980’li ve 1990’lı yıllarda “Şakayık” ve “Vurgun” adlı eserleriyle geniş kitlelerce tanındı.
Ödüller ve Ünvanlar
1998 yılında, Türkiye’de verilen “Devlet Sanatçısı” unvanına layık görüldü. Bu unvan, kariyerinin saygınlığını pekiştirdi.
Özel Hayatı ve Son Yılları
Abacı, bir dönem ABD’de yaşayan kızı Saba Abacı ile yakın temas halindeydi. Sahne hayatını 2000’li yıllarda azalttı ve daha sessiz bir yaşam sürmeye başladı.
Müzik Dünyasında Büyük Kayıp
Bugün Türk sanat müziği büyük bir yıldızını kaybetti. Muazzez Abacı’nın sesi, yorumuyla bıraktığı iz; hem sanat camiasında hem dinleyicilerinde derin bir yankı uyandırdı. Güler yüzü, zarif sahne duruşu ve unutulmaz şarkılarıyla adını ölümsüzleştirdi. Bu veda yalnızca bir sesin kaybı değil; bir dönemin, bir kültürün önemli bir parçasının kapanışı anlamına geliyor.





