ALTAY için geliştirilen eyleyici sistemler ve hareket kontrol teknolojileri, hava araçlarında da ihtiyaç duyulan yüksek hassasiyetli ürünlerin temelini oluşturdu. Bu başarı, Türk mühendisliğinin disiplinler arası gelişim gücünü gözler önüne serdi.
İlk Adım: ALTAY Projesi ile Gelen Deneyim
Altınay Savunma Teknolojileri Genel Müdürü Burak Mercan, şirketlerinin savunma sanayisindeki ilk ciddi adımının ALTAY tankı eyleyicilerinin geliştirilmesi olduğunu belirtti. Bu proje, firmanın askeri standartlara uygun ürün geliştirme yetkinliğini kazanmasında kilit rol oynadı.
Mercan, 2010 yılında ASELSAN ile imzalanan sözleşme kapsamında, Atış Kontrol Alt Sistemi içinde yer alan namlu ve kule tahrik eyleyicilerinin prototip üretimlerini gerçekleştirdiklerini ve bu ürünleri askeri standartlarda test edip kalifiye ettiklerini söyledi.
Prototipten Seri Üretime Uzanan Süreç
Altınay ekibi, geliştirme sürecinde elde ettiği teknik kazanımları sahadaki test aşamalarına taşıdı. Mercan, “Bu yıl itibarıyla teslim edilecek nihai ürünler için eyleyiciler tarafında seri üretime geçtik” diyerek projenin geldiği noktayı vurguladı.
Proje sayesinde firma, savunma alt sistemlerinin tasarımı, üretimi ve test süreçlerinde önemli bir bilgi birikimi elde etti. Bu birikim, sadece kara sistemleriyle sınırlı kalmadı; deniz ve hava platformlarına da uyarlanabilir hale geldi.
Eyleyiciler: Tankın Denge ve Hedefleme Gücü
ALTAY tankında kullanılan eyleyiciler, namlunun dikey hareketini ve kule dönüş sistemini kontrol ediyor. Bu sistemler, hedefe kilitlenme sırasında zemin etkilerini kompanse edebilen yüksek hassasiyetli mekanizmalarla donatıldı.
Mercan, “Eyleyicilerimiz bakımsız olarak tasarlandı. Takıldıktan sonra düzenli söküm gerektirmeyen, uzun ömürlü çözümler geliştirdik,” ifadelerini kullandı. Üretimde kullanılan hassas dişliler, yataklama sistemleri ve aktarma gruplarının büyük kısmı Türkiye’de üretiliyor.
Teknolojik Miras KAAN ve HÜRJET’e Taşındı
ALTAY projesinden elde edilen bilgi birikimi, Altınay’ın iştiraki olan TAAC şirketi aracılığıyla hava platformlarına taşındı. Mercan, “Milli Muharip Uçak KAAN ve HÜRJET projelerinde kullanılan birçok yardımcı eyleyici, ALTAY’da kazandığımız mühendislik tecrübesinin ürünü,” diyerek kara-hava teknolojisi entegrasyonunun önemini vurguladı.
Aynı mimari prensiplerle geliştirilen bu sistemler, döner kanatlı hava araçlarında da görev alıyor. Böylece, Türkiye’nin savunma sanayisi ekosisteminde sürdürülebilir bir teknoloji zinciri oluşturulmuş oldu.
Milli Üretim Gücüyle Küresel Rekabet Hedefi
Altınay Savunma Teknolojileri’nin Dilovası’ndaki üretim tesisinde son montaj işlemleri tamamlanıyor ve ürünler ASELSAN’a entegrasyon için teslim ediliyor. Projede kullanılan tüm parçalar yerli üretim süreçlerinden geçiyor; talaşlı imalat, hassas mekanik işleme ve test aşamaları tamamen milli imkanlarla yürütülüyor.
Bu üretim modeli, Türkiye’nin bağımsız savunma sanayisi vizyonunun somut bir örneği olarak değerlendiriliyor.
Kara’dan Hava’ya Uzanan Yerli Güç
ALTAY tankı için geliştirilen eyleyici teknolojileri, sadece bir kara platformunun parçası olmaktan çıktı; KAAN, HÜRJET ve diğer milli projelere ilham veren bir mühendislik başarısına dönüştü. Türk mühendislerinin ortaya koyduğu bu sinerji, savunma sanayisinde bütüncül bir gelişim modelinin mümkün olduğunu kanıtladı.
