Sosyal medya fenomenleri Bahar ve Nihal Candan, kara para aklama ve dolandırıcılık suçlamalarıyla yaklaşık 6 ay cezaevinde kalmıştı. Tahliye edilen kardeşlerden Nihal Candan'ın sağlık durumunun kötüleştiği ve zayıflıktan dolayı 37 kiloya düştüğü biliniyordu. Cezaevi süreci sonrası toparlanamayan Nihal Candan'ın sağlık sorunları yeniden sosyal medyada gündeme geldi.
Bahar Candan: "Ablam Ölüyor, Bir Şeyler Yapın!"
Kardeşinin hastaneye kaldırıldığını açıklayan Bahar Candan, Instagram hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda adeta feryat etti. Paylaşımında "Ablam hastaneye kaldırıldı. Anoreksiya Nervoza... Bir şeyler yapın, ablam ölüyor!" ifadelerini kullandı. Sözlerine sitem dolu şu cümleleri ekledi: "Yaşadıklarını sindiremedi. Umarım bir gencin hayatını kararttığınız için vicdan azabı duyarsınız."
Nihal Candan'a Anoreksiya Nervoza Teşhisi Konulmuştu
Uzun süredir ciddi kilo kaybı yaşayan Nihal Candan, daha önce anoreksiya nervoza teşhisiyle hastaneye kaldırılmıştı. 37 kiloya kadar düşen fenomen ismin hastane görüntüleri sosyal medyada büyük yankı uyandırmıştı. Taburcu edilmesinin ardından evinde tedavisine devam edilen Nihal'in durumu yeniden kötüleşti.
Yoğun Bakımda Yer Bulunamıyor
Bahar Candan, birkaç dakika arayla yaptığı ikinci paylaşımda ise yoğun bakım krizi yaşandığını belirtti. "Ablamın durumu ciddi ve devlet hastanelerinde yoğun bakım yatağı yok" diyen Candan, İstanbul, Ankara ve çevresindeki devlet ya da özel hastanelerden yardım istedi. "Zamanla yarışıyoruz, acil" ifadeleriyle takipçilerine ve yetkililere seslendi.
Fenomen Hayattan Dramatik Bir Pay
Zamanında podyumlar, televizyon programları ve lüks yaşamlarıyla tanınan Candan kardeşler, şimdi yaşam mücadelesi veriyor. Bu dramatik dönüşüm, sosyal medya fenomenlerinin karıştığı yasal süreçlerin ve medyanın üzerlerinde bıraktığı travmanın ne denli büyük olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Nihal Candan'ın durumu, kamuoyunda da derin bir üzüntüye yol açtı.
Yaşamla ölüm arasında mücadele veren Nihal Candan için verilen bu çaba, yalnızca bir sağlık mücadelesi değil; aynı zamanda sistemin, medyanın ve toplumun genç bireyler üzerindeki etkisinin de çarpıcı bir yansıması olarak görülüyor.