Butik bir mağaza yönetimi anlayışıyla Avrupa’da büyümesini sürdüren yerli kahve markası Espressolab, büyük hedefler ile 11 ülkede faaliyetlerini yürütmeye devam ettiğini duyurdu.

Tamamen yerli bir marka olarak 3’ncü nesil kahve akımının dünyadaki önemli temsilcilerinden biri haline gelen Espressolab, globalleşme hamleleriyle pazardaki yerini güçlendirdiğini açıkladı. Yapılan açıklamaya göre hem yurt içi hem yurt dışı toplam yatırımı 70 milyon dolar seviyesine ulaşarak şu an 11 ülkede faaliyetlerine devam eden marka, Türkiye’de 120, yurt dışında ise 37 mağazasında hizmet verirken aylık kahve kavurma kapasitesini 40 tona çıkardı. Marka, geçtiğimiz yıl 50 milyon liralık yatırımla 6 bin metrekarelik alanıyla Avrupa’nın en büyük kahve deneyim merkezlerinden birini olan Espressolab Roastery’i İstanbul, Merter’de açtı. İçerisinde 1 kahve kavurma merkezi, 2 coffee shop, kokteyl bar, bakery, workshop station, konferans salonu, mini sera alanı ve konteyner co-working çalışma odaları gibi birbirinden farklı konseptleri bulunduran marka, klasik kahve mağazası hizmetinden ziyade, nitelikli kahve deneyimi, kahve ile ilgili teorik ve pratik bilgi, konser, workshop, sanat etkinlikleriyle birlikte Türkiye’de daha önce olmayan bir kahve deneyim ortamı sunuyor.

“Günlük ziyaretçi sayımız 10 binin üzerinde”

Merter’deki mağaza için yaklaşık 1 buçuk sene araştırma yaptıklarını vurgulayan Espressolab’in kurucusu Esat Kocadağ, “Burası Avrupa’nın en büyük kahve dükkanı oldu. 6 bin metrekare alana sahip bu mekan aynı zamanda Türkiye’nin ilk karton fabrikası. 50 milyon lira yatırım yaparak dönüştürdüğümüz bu deneyim merkezinde kahve üzerine özel eğitimler de düzenliyoruz. Günlük ziyaretçi sayımız 10 binin üzerinde. İstanbul’un hatta Türkiye’nin dört bir yanından sadece mağazayı görmeye gelen misafirlerimiz var. Mağazayı hem yerli turistler hem de yabancılar için uğrak bir yer oldu. Kahvenin demlenme şeklinin her türlüsünü burada insanlara deneyimletiyoruz. Bu nedenle bayağı ilgi gören bir mekan. Zaten bizim özellikle Taksim taraflarında olan dükkanlarımıza yabancılar çok fazla ilgi gösteriyor. Türkiye’ye gelen turistler havalimanından iner inmez kesinlikle Merter’deki yeni yerimize uğruyor” şeklinde konuştu.

Almanya merkezli FoodService Europe & Middle East dergisinin yaptığı araştırmada Avrupa’nın en hızlı büyüyen kahve markaları sıralamasında yüzde 64,2’lik bir büyümeyle 2’nci sırada yer alan şirketin Türkiye dışında; Almanya, Kıbrıs, Portekiz, Mısır, Fas, Irak, Dubai, Katar, Ürdün, Güney Afrika ve Portekiz’de mağaza yatırımları devam ediyor.

Markanın gelişim süreci ile ilgili açıklamalarda bulunan Espressolab Pazarlama ve Kurumsal İletişim Müdürü Ersin Kefeli, Türkiye ve yurt dışındaki mağaza yatırımları ile birlikte pandemi sonrası çok hızlı bir büyüme ivmesi kazandıklarını, özellikle Espressolab Roastery ve Caddebostan mağazalarının açılışı sonrası marka bilinirliğinin artması ile Türkiye pazarında adından söz ettiren bir marka haline geldiklerini ifade etti.

“Türkiye’de başta Roastery olmak üzere birçok mağazamızda açık mutfak konseptini uygulamaya başladık”

Markayı rakiplerinden farklılaştıran en önemli pazarlama stratejilerini ise misafirlerine sundukları kahve ve yiyecek menüsünde her ürünü en taze haliyle misafirlerine sunmaları olarak ifade eden Ersin Kefeli, “Özellikle her ay dünyanın dört bir yanından yabancı şefler getirerek yiyecek menümüze yeni lezzetler ekliyoruz. Türkiye’de başta Roastery olmak üzere birçok mağazamızda açık mutfak konseptini uygulamaya başladık. Birçok mağazamızda şeflerimiz bakery ürünlerini misafirlerimizin gözü önünde hazırlarken misafirlerimiz de taze bir şekilde tadabiliyor. Kahvelerimizi ise dünyanın dört bir yanındaki üreticilerden bizzat ziyaret edip alıyor, Merter’deki Roastery’de taze bir şekilde kavuruyoruz. Aynı zamanda mobil uygulamaya da önemli bir yatırım yapıp, dijitalde görünürlüğümüzü artırdık. Mobilde sunduğumuz sadakat programları sayesinde kısa sürede ciddi bir kullanıcıya ulaştık. Türkiye’deki 27 ilde 120 mağazamızda 300 bine yakın mobil uygulama kullanıcımız her gün alışverişlerini mobil uygulamadan yapıyor” şeklinde konuştu.

“Kavurma merkezimize dev bir üretim tesisi kurduk”

Kahve tüketim alışkanlıklarının değişim sürecine de değinen Kefeli, “Pandemi sonrası artan evde kahve tüketimi nedeniyle evde, ofiste veya seyahatte çok kolay bir şekilde demlenebilen, tamamında gerçek kahve kullanılan pratik filtre kahveleri ürün gamımıza ekledik. Bunun için kavurma merkezimize dev bir üretim tesisi kurduk. Pratik filtre kahvelerimize Türkiye’nin önemli market zincirlerinde ve sanal marketlerde ulaşılabiliyor. Misafirlerimiz THY’nin tarifeli uçuşlarında da ikram olarak markamızın pratik filtre kahvelerini tadabiliyor, bu yönde de önemli iş birliklerine imza attık” diye konuştu.

Markayı rakiplerinden ayrıştıran kahveleri için önemli bir unsurun da süt olduğunu vurgulayan Kefeli, “Şu an Türkiye’de kendi çiftlik sütünü kullanan tek kahve markasıyız. Kırklareli Vize’de 50 dönüm arazi üzerine kurulu çiftliklerimizdeki ineklerimizden elde ettiğimiz sütleri fabrikalarımızda pastörize edip başka bir işlemden geçirmeden mağazalarımıza gönderiyoruz. Herkes iyi kahveyi anlatırken kahve çekirdeğinden bahsediyor ama iyi bir kahve için çekirdek kadar sütün kalitesi ve yağlı olması da çok önemli. UHT süt mü kullanılmış yoksa günlük süt mü? Marka olarak, bunun çok önemli bir faktör olduğuna inanıyor ve kendi çiftlik sütümüzle hazırladığımız bir latteyi içen misafirimizin markadan kolay kolay vazgeçemeyeceğine inancımız tam” ifadelerini kullandı.

Yapılan açıklamaya göre, markaların kendi kategorisinde yılın itibarlısı olmak için yarıştığı ve Marketing Türkiye’nin düzenlediği The One Awards’ta Kafe kategorisinde 2022 yılının en itibarlı markası seçilen Espressolab’i bir diğer markalardan ayıran özelliği de misafirlerine sundukları kahvenin ve yiyeceklerin lezzeti kadar keyifli bir mağaza ortamı yaşatmak için gerekli mimari yenilikleri yapmaları oldu. Her yeni mağazada dekoratif açıdan inovatif yenilikler yaparak konseptini yenileyen marka, beyaz ve ahşap tonlarını tercih etmesiyle kahve severlere ferah ve iç açıcı bir konseptle mağazalarını kahve severlerin deneyimine sunuyor.

Her gün binlerce kahve tutkununu ağırlayan marka, yeni bir kahve deneyim merkezi alanı olarak ‘Caddebostan’ mağazasını da geçtiğimiz günlerde yenilikçi mimarisiyle kahveseverlerin beğenisine sundu. Caddebostan sahilinin hemen karşısında bulunan mağaza oldukça güzel bir konum ve manzaraya sahip. Yeni nesil içerik üreticilerinin de yoğun ilgisini çeken Espressolab Caddebostan mağazasında, Roastery mağazasında olduğu gibi açık mutfak konseptiyle bakery alanını oluşturuldu. Günlük taze ürünlerinin müşterilere sunulduğu konseptte sandviç çeşitleri, pizza ve birçok tatlı çeşidi anında üretiliyor ve misafirlere taze bir şekilde servis ediliyor.

İyi bir kahve sunmak için topraktan fincana tüm süreçleri titizlikle takip edildiğini belirten Yurt içi Operasyon Müdürü Alper Balcı, baristanın kahveyi hazırlayıp misafire sunmasına kadarki tüm süreçlerde mağazalarda titizlik içinde çalışıldığını vurguladı.

Balcı, sözlerini şöyle sonlandırdı: “Sahada mağazalarımızda ağırladığımız misafirlerimizi mutlu bir şekilde uğurlamak için çok çalışıyoruz. Marka standartlarımızı korurken misafir odaklı hizmet anlayışımız ve samimiyetimiz misafirlerimizin bizi tekrar tercih etmesinde önemli bir etmen olarak kaşımıza çıkıyor.”

Markanın, 2023 yılı sonuna kadar yapacağı yurt içi ve yurt dışı yatırımlarla birlikte 250 mağazaya ulaşacağı belirtildi.