Anadolu Sağlık Merkezi Hastanesi'nden Uzman Psikolog Jülide Unutmaz, sağlıklı bir psikolojinin dijital platformların kontrollü kullanımıyla doğrudan ilişkili olduğunu belirtti. Türkiye'de bireylerin 2024 yılında günde ortalama 7 saat 6 dakikayı internette geçirdiğini hatırlatan Unutmaz, ülkemizin bu konuda dünyada 19'uncu sırada yer aldığını vurguladı.
Sosyal Medya Bağımlılığı Depresyonu Tetikleyebilir
Sosyal medyanın kısa sürede dopamin salgılatarak kişiyi iyi hissettirdiğini ancak bunun uzun vadede olumsuz duygulara neden olabileceğini belirten Uzman Psikolog Unutmaz, "Sürekli başkalarının idealize edilmiş hayatlarını izlemek, bireylerin kendi yaşamlarını değersiz hissetmesine neden olabilir. Bu durum depresyon, yalnızlık ve kaygı duygularını artırabilir" ifadelerini kullandı.
Çevrimiçi Alışveriş Finansal ve Ruhsal Krize Neden Olabilir
Unutmaz, sadece sosyal medyanın değil, kontrolsüz çevrimiçi alışveriş alışkanlıklarının da kişilerin ruh sağlığını tehdit ettiğini belirtti. "İhtiyaç dışı yapılan alışverişler, bireyleri finansal zorluklara sürükleyebilir. Borçlanma ise beraberinde kaygı ve stres düzeyini artırarak psikolojik sağlığı olumsuz etkileyebilir" dedi.
Dijital Detokslarla Denge Sağlanmalı
Psikolog Unutmaz, dijital platformları tamamen yok saymanın değil, bilinçli kullanımın önemli olduğunu vurguladı. "Gerçek mutluluk anlık hazlarda değil, dengeli ve farkında bir yaşamda gizlidir. Sosyal medya kullanımı süre ile sınırlanmalı, içerik tüketimi seçici ve amaçlı olmalıdır. Dijital detokslar, zihinsel arınma için etkili bir yöntem olabilir" açıklamasını yaptı.
Mutluluk Kendi İçimizde İnşa Edilmeli
Gerçek ve sürdürülebilir mutluluğun kişisel gelişim, anlamlı ilişkiler ve içsel dengeyle sağlanabileceğini dile getiren Unutmaz, toplumsal normlar ya da sosyal medyanın empoze ettiği "mükemmel yaşam" algısının peşinden gitmenin bireyleri yıprattığını söyledi. "Herkes kendi mutluluk tanımını yapmalı. Dışsal değil, içsel kaynaklardan gelen tatmin duygusu uzun vadede bireyin ruhsal iyilik halini güçlendirir" dedi.
Duygular Bastırılmamalı, Anlaşılmalı
Sürekli mutlu olma beklentisinin gerçekçi olmadığını belirten Unutmaz, mutsuzluk ve kaygı gibi duyguların da anlamlı olduğunun altını çizdi. "Her duygu bir ihtiyaca işaret eder. Bu duygularla yüzleşmek, onları anlamlandırmak ve dönüştürmek psikolojik gelişim açısından oldukça değerlidir" şeklinde konuştu.
Uzmanlar, teknolojinin bilinçli kullanımı konusunda uyarıyor: Ekran süresi ve dijital tüketim alışkanlıklarını kontrol altına almak, hem ruhsal hem finansal sağlığın korunması açısından kritik önem taşıyor. Gerçek mutluluğa ulaşmanın yolu, bireyin kendi ihtiyaç ve değerlerini anlamasından geçiyor.