Van Eğitim ve Araştırma Hastanesinin 500 yataklı ek hizmet binası, taşıyıcı kolonlara takılan sismik izolatörler sayesinde vatandaşlara güvenle hizmet sunuyor.

Kahramanmaraş merkezli 11 ili vuran deprem felaketinde bölgedeki şehir hastaneleri sapasağlam ayakta kaldı. Hastanelerin zemin katındaki taşıyıcı kolonlara takılan sismik izolatörler, depremin oluşturduğu sarsıntıyı emerek yapıları ayakta tuttu. Deprem izolatörü yerleştirilen hastane binaları ise o şehrin en güvenilir yapıları arasında yer alıyor. Muhtemel bir deprem sırasında hastanede mevcut tedavi gören hastalar, diğer taraftan enkazda çıkarılan yaralıların tedavisi için sismik izolatör hayati önem bir taşıyor. Asrın felaketi olarak nitelendirilen depremlerde de kamu hastanelerinin depremi hasarsız atlatması sismik izolatörün önemini bir kez daha ortaya koydu. Van’da da 2011 yılında meydana gelen depremlerden sonra yapımına başlanan ve 12 Mart 2016 tarihinde hizmete açılan 500 yataklı hastane, taşıyıcı kolonlara takılan sismik izolatörler sayesinde bölgedeki hastalara güven veriyor.

"Ek hizmet binasında kritik branşlar yer alıyor"

İHA muhabirine konuşan Hastane Başhekimi Doç. Dr. Remzi Sarıkaya, Van Eğitim ve Araştırma Hastanesinin ana bina ve ek binadan oluştuğunu, ek binanın da tamamen deprem standartlarına uygun inşa edildiğini belirtti. Binada toplam 511 adet izolatör bulunduğunu ve 2 bin 300 kazık çakılarak tamamen depreme dayanıklı hale getirildiğini ifade eden Başhekim Sarıkaya, "Bu izolatörlerden dolayı binada 55 santimetre esneme payı var. Böyle olunca çok şiddetli depremlere bile dayanıklı hale geliyor. Bu binamızda acil yoğun bakım, anjiyo ünitesi, hem çocuk hem yetişkin yoğun bakımlar, ameliyathane ünitesi, kadın doğum bölümleri, kardiyoloji bölümleri gibi kritik branşlar yer alıyor. Yaklaşık 500 yatak kapasiteli büyük bir hastanedir" dedi.

"Hastanemizin böyle bir yapıya sahip olması bize güven veriyor"

Hastanenin muhtemel bir afet durumunda deprem merkezi olabilecek konumda olduğunu dile getiren Sarıkaya, "Kritik bölümlerin bu binada yer alması bizim için bir şanstır. İnşallah böyle bir deprem yaşamayız. Ama böyle bir durum olduğunda da hastanemizin mevcut yapısı gereği depremden minimal hasar alarak hizmetine devam edeceğini düşünüyoruz. Hastaneler depremlerde kale olarak nitelendirebileceğimiz en önemli merkezlerdir. Hem enkazlardan çıkarılıp getirilecek, hem de mevcut yatarak tedavisi devam eden veya deprem olsa bile o dönemde meydana gelen acil hastalıkların tedavisi için hastaneler çok önemli. Ayakta durması çok çok önemli. Bu açıdan hastanemizin böyle bir yapıya sahip olması bize güven veriyor" diye konuştu.