Ramazan ayında kilo alımına dikkat edilmesi gerektiğini belirten Dahiliye Uzmanı İhsan Solmaz, "İftarda ağır yemeklerden, sonrasında tatlı veya tuzlu pastalardan fazla tüketmemiz gerekiyor. Ramazan ayında egzersizimiz az, yeme içmemiz fazla oluyor. 30 günlük dönem içerisinde daha fazla kilo almış oluyoruz" dedi.

Ramazan’da gün boyu aç kalmanın metabolizma hızını yavaşlatarak alınan besinlerin yağ haline gelmesini kolaylaştırdığına dikkat çeken Diyarbakır Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesinde Dahiliye Uzmanı İhsan Solmaz, bu durumun kilo artışı ile birlikte sağlık sorunlarına neden olabileceği konusunda uyardı.

Sahur ve iftardan sonra egzersizlerin yapılmamasıyla birlikte ciddi anlamda kalori olarak geri yansıdığını ifade eden Solmaz, “Ramazan ayında insanların yeme ve içmesi tümüyle düzene giriyor. Ramazan ayında sahur ve iftarı hemen hemen aynı saat dilimlerinde yapıyoruz. Hem sahurda hem iftarda ağır yemekler yemekteyiz. Sahurun bir özelliği de çoğu vatandaş sahurdan bir saat olsa da uzun süreli uyku moduna girmektedir. Yemek sonrasında uzun süreli uyku, haliyle bize egzersiz olmadığı için ciddi bir şekilde kalori olarak geri yansıyor. İftardan sonra da yediğimiz yemeklerle kalmıyoruz. Çayın yanında muhakkak kalorisi yüksek olan tatlı veya tuzlu pastalardan tüketiyoruz. Egzersiz namına da oruçtan dolayı çekiniyoruz. Bundan dolayı da egzersizimiz az, yeme içmemiz fazla oluyor. 30 günlük dönem içerisinde daha fazla kilo almış oluyoruz” diye konuştu.

"Sahurda ve iftarda tüketebildiğimiz kadar değil de ihtiyacımız kadar olanı tüketmemiz lazım"

İnsanın düzenli metabolizmasının çalışması için sadece susadığı zaman su içmesi gerektiğine vurgu yapan Solmaz, şunları kaydetti:

“Bizim aslında oruçta açlıktan veya susuzluktan yana korkmamız lazım. Bünye buna zaten müsait. Sahurda ve iftarda tüketebildiğimiz kadar değil de ihtiyacımız kadar olanı tüketmemiz lazım. Mideye fazla yüklenilmemesi gerekiyor. Özellikle karbonhidrat içeren ve kalorisi yüksek olan besinleri az tüketmemiz lazım. Hastalarıma Ramazan ayı boyunca iftardan sonra muhakkak egzersiz yapmayı öneriyorum. Besinlerle paralel olarak aynı şekilde su için de tüketimimizi dengede tutmalıyız. Normal günde kaç litre su tüketiyorsak Ramazan ayında da o kadar su tüketmeliyiz. Sahurda 2 litre su içilse de susama hissi 2-3 saat sonra da belki tekrar ortaya çıkabilir. Bunun için sahurda yemekle veya sonra 2-3 bardak su tüketilse yeterlidir. Bir insanın metabolizması ortalama olarak 1,5 Litre suya ihtiyaç duyuyor. Ama bunu tüketmek şart değil. İnsan susadığı anda su içmeli.”

Toplum olarak Ramazan ayında ortalama 5-6 kilo alındığına dikkat çeken Solmaz, “Ramazan ayı içerisinde normal hastalığı olmayan bir kişi önerilerimizi yapmazsa, daha fazla kilo ile karşı karşıya kalır. Bir ay içerisinde toplum olarak en az 5-6 kilo alıyoruz. Bu kiloları bayramdan sonra da verme düşüncesiyle hareket ediyoruz ama veremiyoruz. Bir sonraki süreçte üzerine 4-5 kilo daha eklenince kilo artışımız giderek fazlalaşıyor. Şu an normal popülasyondaki vücut kitle endeksinin üzerinde bir toplumuz. Fazla kilolar ileriki yıllarda kronik hastalıklar olarak şeker, kolesterol, tansiyon, kalp hastalıkları gibi bize geri dönüyor. Uzun süreli ilaç kullanacak döneme geçmiş oluyoruz. Bunlardan sakınmak ve hastalıkların oluşmaması için bizim şimdiden yeme ve içmemize dikkat etmemiz gerekiyor” şeklinde konuştu.