Twitter (X), Facebook ve diğer platformlarda binlerce kadın, #EvHanımlarınaEmeklilik etiketiyle kampanya başlattı. Kullanıcılar, çocuk bakımı, yaşlı bakımı ve ev işleri gibi görünmeyen emeğin karşılıksız kalmaması gerektiğini savunuyor. Paylaşımlarda sıkça dile getirilen ifade şu:

Küresel Belirsizlik Altını Yeniden Sahnenin Merkezine Taşıdı
Küresel Belirsizlik Altını Yeniden Sahnenin Merkezine Taşıdı
İçeriği Görüntüle

"25 yıldır evliyim, ev idare ettim, çocuk büyüttüm ama emeklilik hakkım yok."

Bu ifadeler, milyonlarca kadının çalışma hayatına giremese de aile içinde ciddi bir emek harcadığını ortaya koyuyor. Kampanya, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına yönelik taleplerle de destekleniyor.

Sosyal Güvence Eksikliği Kadınları Zorluyor

Türkiye’de milyonlarca ev hanımı, sosyal güvenlik sistemine kayıtlı değil. Sigortalı bir işte çalışmayan kadınlar, yaşlılıklarında herhangi bir gelir güvencesi olmadan hayatlarını sürdürmek zorunda kalıyor. Bu durum, özellikle eşini kaybeden ya da boşanan kadınlarda ciddi ekonomik sorunlara yol açıyor.

Kampanyayı destekleyenler, 25 yıl evli kalan kadınlara sosyal emeklilik hakkı tanınmasının, bu yoksulluk riskini azaltacağını savunuyor.

Kadınların Görünmeyen Emeği Tanınmak İsteniyor

Kadınlar, yıllarca süren ev içi emeklerinin karşılığını sosyal güvenlik sistemi içinde göremiyor. Çocuk büyütmek, ev işleri, hasta ve yaşlı bakımı gibi işler, hem fiziksel hem de duygusal yoğunluk içeriyor. Buna rağmen, bu emek biçimi resmi olarak tanınmıyor.

Kampanya, tam da bu noktaya dikkat çekerek, “Ev hanımlığı da bir meslektir” anlayışının benimsenmesini talep ediyor.

Avrupa'daki Sosyal Modeller Emsal Gösteriliyor

Tartışmalarda sıkça dile getirilen bir diğer konu da yurtdışındaki uygulamalar. Almanya, Fransa, Hollanda gibi ülkelerde, çocuk büyüten ya da evde bakım hizmeti veren kadınlara aile sigortası kapsamında prim desteği sağlanıyor. Bu modellerde kadınlar, çalışmasalar bile emeklilik sistemine dahil ediliyor.

Ayrıca, yurt dışında yaşayan gurbetçi kadınların Türkiye’de borçlanarak emekli olabilmesi, Türkiye’deki ev hanımları için örnek gösteriliyor. Kamuoyundaki soru net:

"Onlar olabiliyorsa, biz neden emekli olamıyoruz?"

Çalışma Bakanlığı: Şu Anda Yasal Hazırlık Yok

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı kaynaklarına göre, şu an için 25 yıl evli kalan kadınlara yönelik resmi bir emeklilik planlaması bulunmuyor. Ancak yetkililer, toplumsal talebin artması halinde konunun değerlendirilebileceğini ifade ediyor.

Bakanlık, daha önce ev hanımlarına isteğe bağlı sigorta ve prim desteği gibi modeller üzerine çalıştıklarını hatırlatarak, “Kadınlara yönelik sosyal güvenlik reformları gündemimizde” açıklamasında bulundu.

Uzun Süreli Evlilikler Teşvik Edilmek İsteniyor

Kampanyayı destekleyen kesimler, bu uygulamanın yalnızca ekonomik değil, toplumsal yapıyı da güçlendirecek bir adım olduğunu vurguluyor. Uzun süreli evliliklerin desteklenmesiyle birlikte, boşanma oranlarının azalabileceği ve aile birliğinin korunabileceği öne sürülüyor.

Ayrıca, bu tür bir sosyal güvenlik sisteminin kadınların ekonomik bağımsızlığını güçlendireceği ve yaşlılık döneminde daha sağlıklı koşullarda yaşamalarını sağlayacağı belirtiliyor.

Emeklilik Sistemi Kadınların Emeğini Göz Ardı Etmemeli

25 yıl evli kalan kadınlara emeklilik hakkı verilmesi talebi, yalnızca bireysel değil, toplumsal bir mesele haline gelmiş durumda. Ev hanımlarının görünmeyen emeği, artık sosyal güvenlik sisteminde yer bulmak istiyor.

Her geçen gün büyüyen bu kamuoyu baskısı, yetkililerin gündemine alınmayı bekliyor. Toplumsal adalet, cinsiyet eşitliği ve insan onuru açısından bu çağrıya kulak verilmesi gerektiğini savunanların sayısı artıyor.

"Kadınların emeği görünür olmalı, sosyal güvence herkesin hakkı."