Vietnam Bilim ve Teknoloji Akademisi ile Japonya’daki Kyoto Üniversitesi’nden biyologların ortak yürüttüğü saha çalışmalarında, Son Doong’un turistlerin ulaşamadığı bölümlerinde iki yeni canlı türü belirlendi. Araştırmacılar, bu canlıların yalnızca mağaraya özgü, son derece hassas bir ekosistemin parçası olduğunu vurguladı. Keşfin, bölgedeki çevresel yönetim politikalarını yeniden şekillendirebileceği ifade ediliyor.
Aşırı Koşullara Uyum Sağladıkları Belirlendi
Yeni türler, yüzeyden yaklaşık 380 metre aşağıda, neredeyse tamamen karanlık ve oksijen oranının yüzde 2’nin altına düştüğü bir ortamda gözlemlendi. İlk incelemelerde canlıların pigmentsiz ve yarı şeffaf bir yapıya sahip olduğu, gözlerinin körelmiş ya da tamamen işlevsiz olduğu tespit edildi. Uzmanlar, bu özelliklerin milyonlarca yıllık evrimsel uyumun sonucu olduğunu belirtiyor.
Genetik Analizler Yeni Türleri Doğruladı
Yapılan genetik analizler, söz konusu canlıların bilinen akraba türlerle yalnızca yüzde 65 oranında DNA benzerliği taşıdığını ortaya koydu. Bu oran, bilimsel sınıflandırma açısından tamamen yeni türlerle karşı karşıya olunduğunu gösteriyor. Araştırma ekibi, detaylı biyolojik tanımlamaların ilerleyen süreçte bilimsel yayınlarda yer alacağını açıkladı.
Yeraltı Su Sistemi Eşsiz Bir Denge Oluşturdu
Vietnam Doğal Kaynaklar Bakanlığı verilerine göre, Son Doong Mağarası’na her yıl 9 milyon litreden fazla yeraltı suyu sızıyor. Bu sürekli su akışı, mağara içinde dış dünyadan büyük ölçüde izole, istikrarlı bir yaşam alanı oluşturuyor. Uzmanlar, bu dengenin küçük değişikliklere karşı son derece hassas olduğuna dikkat çekiyor.
Mağara Turizmi Yeniden Tartışmaya Açıldı
2013 yılından bu yana sınırlı macera turizmine açık olan Son Doong’da, yılda en fazla 1.000 ziyaretçiye izin veriliyor. Ancak bilim insanları, kontrollü ziyaretlerin bile mağara içi dengeyi etkileyebileceği uyarısında bulunuyor. Son ölçümlerde, yoğun ziyaret dönemlerinde mağara sıcaklığının ortalama 0,7 derece arttığı belirlendi.
Koruma Önlemlerinin Artırılması Önerildi
Uzmanlar, mağara ekosisteminin korunabilmesi için belirli dönemlerde tamamen turizme kapatma, mağara içinde sürekli CO₂ ve sıcaklık sensörleri kurulması ve yeraltı su akışını izleyen otomatik denetim sistemleri oluşturulmasını öneriyor. Yetkililer, yıl sonuna kadar yeni bir koruma planının açıklanacağını duyurdu.
Keşfin Günlük Su Kullanımına Etkisi Vurgulandı
Araştırmacılara göre Son Doong’daki bu keşif, yalnızca uzak bir mağara ile sınırlı değil. Yeraltı sularının görünmez ağlar aracılığıyla şehirlerin içme suyu sistemlerine kadar uzandığına dikkat çekiliyor. Bu nedenle mağara ekosistemlerinin korunması, uzun vadede evsel su kalitesini de doğrudan etkiliyor.
Bilim ile Ekonomi Arasında Denge Arayışı Sürdü
Keşif sonrası tartışmalar, bilimsel koruma ile ekonomik beklentiler arasındaki denge üzerinde yoğunlaştı. Vietnam hükümeti, 2026 yılından itibaren çevresel etki değerlendirmesi olmadan derin mağara alanlarında yeni izin verilmeyeceğini açıkladı. Bu kararın, dünya genelindeki diğer büyük karst sistemleri için de emsal oluşturabileceği belirtiliyor.
Son Doong’un derinliklerinde ortaya çıkan bu iki yeni canlı, yeraltı dünyalarının sanılandan çok daha kırılgan ve değerli olduğunu gözler önüne serdi. Bilim insanları, keşfin yalnızca bilimsel bir başarı değil, aynı zamanda doğal mirası koruma sorumluluğuna yönelik güçlü bir uyarı olduğunun altını çiziyor.




