İlk tehdit Savunma Bakanı Katz’tan geldi. İran’ın misilleme saldırılarında sivilleri hedef aldığını savunan Katz, “Bunun bedelini Tahran sakinleri ödeyecek” diyerek tehdit etmişti. Gelen tepkiler üzerine yazılı bir açıklama yapan Katz, fiziki zarar verme niyetlerinin olmadığını belirtti ancak söylem yumuşatılmadı.
Netanyahu: Tahran Hava Sahasını Kontrol Ediyoruz
Başbakan Netanyahu, İsrail Hava Kuvvetlerinin Tahran’ın hava sahasını kontrol ettiğini ileri sürerek, İran’ın nükleer tehdidini ortadan kaldırmaya yönelik askeri hedeflerine yaklaştıklarını iddia etti. Netanyahu, “Tahran vatandaşlarına sesleniyorum: Şehri tahliye edin” dedi.
İran’dan Sert Yanıt: Tel Aviv’i Terk Edin
Netanyahu’nun açıklamalarına İran’dan da karşılık geldi. İran Devrim Muhafızları, Tel Aviv’deki İsrail halkına “şehri terk etmeleri” çağrısında bulundu. İki tarafın da sivilleri hedef alan mesajları, bölgede savaş ihtimalini yeniden gündeme taşıdı.
İsrail 13 Haziran’da İran’a Geniş Çaplı Saldırı Gerçekleştirdi
Gerginliğin fitili 13 Haziran’da ateşlendi. İsrail ordusu, İran’ın nükleer tesislerine ve askeri üslerine yönelik büyük çaplı saldırılar düzenledi. Bu saldırılarda İran Genelkurmay Başkanı, Devrim Muhafızları Komutanı ve 9 nükleer bilim insanı dahil çok sayıda üst düzey isim hayatını kaybetti. 224 sivilin öldüğü açıklandı.
İran’ın Misillemesi Kanlı Oldu: 500’ü Aşkın Yaralı
İsrail saldırılarına cevap gecikmedi. İran ordusu, balistik füzelerle İsrail’in çeşitli kentlerini hedef aldı. Bu saldırılarda 24 kişi yaşamını yitirdi, 500'den fazla kişi de yaralandı. Ortadoğu’da endişe verici bir tırmanışın yaşandığı bu gelişme, uluslararası toplumda derin yankı buldu.
Türkiye ve Çok Sayıda Ülkeden İsrail’e Kınama
İsrail’in saldırıları uluslararası tepkilere neden oldu. Türkiye başta olmak üzere birçok ülke, İsrail’in İran’a yönelik şiddetli askeri müdahalelerini kınadı. Uzmanlar, bölgesel savaşın kapıda olduğu uyarısında bulunuyor.
İsrail ile İran arasında sözlü tehditler ve karşılıklı saldırılar bölgede ciddi bir çatışma riskini beraberinde getiriyor. Sivillerin hedef alındığı yönündeki açıklamalar, savaş söylemini daha da tırmandırırken, uluslararası toplumun barış çağrıları yetersiz kalıyor. Önümüzdeki günlerde hem siyasi hem de askeri gelişmelerin hız kazanması bekleniyor.