Yusufeli ilçesine bağlı Cevizli köyünün "Öteki Bağlığı" mahallesinde yer alan evler, zamanında zeytin ağaçlarını sulamak ve ürünleri toplamak için yapılmış. Günümüzde ise kısa süreli tarım faaliyetlerinde kullanılan bu yapılar, köy kültürünün önemli örnekleri arasında yer alıyor. Özellikle zeytin hasadı dönemlerinde geçici konaklama alanı olarak tercih edilen evler, bölgenin doğal dokusuna zarar vermeden konumlandırılmış.

Telefonu Evde Bırakarak Yürümek: Sessiz Bir Saatin Beklenmedik Etkileri
Telefonu Evde Bırakarak Yürümek: Sessiz Bir Saatin Beklenmedik Etkileri
İçeriği Görüntüle

Ardıç Ağacı ve Taş Bloklarla İnşa Edildi

Yapıların tamamında yalnızca ardıç ağacı kullanılması dikkat çekiyor. Evler, taş temeller üzerine kurularak, üst katlarda yaşam alanı, alt katlarda ise hayvan barınağı olacak şekilde düzenlenmiş. Bölgede başka araç bulunmadığı için inşaat sırasında taş bloklar köylüler tarafından sırtlarında taşınmış. İki veya üç katlı olan bu evlerin içinde ayrıca ambar ve çardak bölümleri de bulunuyor.

Rusya’ya Uzanan Zeytin Ticareti Yapıldı

Bölge halkından Uğur Çelik, bu evlerin geçmişte zeytin tarımıyla bağlantılı olduğunu belirtiyor. “Burası zeytiniyle meşhurdur. Zeytinler burada toplanır ve Rusya’ya satılırdı” diyen Çelik, evlerin sadece mimari olarak değil, ticaret tarihi açısından da önem taşıdığını vurguluyor. Komşu ülkelerle yapılan bu ticaret, bölge ekonomisinin gelişmesinde önemli rol oynamış.

Diğer Ürünler de Saklanıyordu

Zeytinin dışında bölgede incir, nar ve ayva gibi meyveler de yetiştiriliyordu. Bölge sakini Kubulay Tan, incirlerin küplerde saklandığını ve içine ceviz konularak kış aylarında tüketildiğini aktarıyor. Aynı zamanda ambarlarda yıl boyunca kullanılacak gıda ve tarım ürünleri muhafaza ediliyordu. Bu yönüyle evler, sadece konut değil, çok amaçlı tarım merkezleri olarak işlev görüyordu.

Doğa ve Fotoğraf Tutkunlarının Gözdesi Oldu

Yamaçta konumlanan ve Çoruh Nehri manzarasına hâkim olan bu evler, son yıllarda doğa ve fotoğraf tutkunlarının ilgisini çekmeye başladı. Tarihi dokusu ve özgün mimarisiyle öne çıkan yapılar, Artvin’e gelen ziyaretçiler için yeni bir cazibe merkezi haline geldi. Ulaşımın zorluğu, bu evlere olan ilgiyi daha da artırıyor; çünkü her adımda geçmişe dair izlerle karşılaşmak mümkün.

Asırlık taşlar ve ardıç ağaçlarıyla yükselen bu evler, yalnızca birer yapı değil; emeğin, dayanışmanın ve doğayla uyumlu yaşamın simgesi olarak karşımıza çıkıyor. Zeytinden Rusya’ya uzanan bu hikâye, bölge halkının üretkenliğini ve kültürel mirasa sahip çıkma bilincini gözler önüne seriyor. Bugün bu evler sadece geçmişi değil, geleceğe aktarılacak yaşayan bir tarihi temsil ediyor.